(Bu yazım, yaklaşık 15 yıl önce, 8 Mart 2007 tarihinde yayınlanmış.
Günümüzde bakıyoruz, Kilis konusunda değişen bir şey yok.
Üstelik bugün Kilis, neredeyse nüfusunun iki katı Suriyeli sığınmacı barındırıyor.
Ve Kilis’in yüce mecliste yine 2 milletvekili var ve yine bu 2 vekilinden, Kilis’in günümüz sorunları konusunda bir açıklama duymadık.
Yoksa salt ben mi duymadım acaba diye de düşünmüyor değilim.)
Kilis olaylar beldesi olup çıkıverdi.
Kalkınmada öncelikli yöre kapsamında olmasına karşın, iş insanları Kilis’e nedense yatırım yapmıyor.
Yatırım olmayınca da istihdam yaratılamıyor, işsizlik almış başını gidiyor.
Kilisli, atasından gördüğü, bellediği işleri sürdürerek günlük nafakasını çıkarmaya çalışıyor.
Bir ara Öncüpınar Sınır Kapısı ferahlamıştı. Günübirliğine Suriye’ye gidip gelenler, yasal yollardan ekmek parasını çıkarıyordu.
Yurda girmesi yasak olan mallar getirildiğinde, gümrükte alıkonuyor, sonuçta ne olduğu belli olmayan bir çıkmaza giriliyordu.
Bilmem nasıl bir uygulamayla, Öncüpınar Sınır Kapısı da bir yerde ekmek kapısı olmaktan çıkarılarak, böyle küçük ticaretlere kapatıldı.
Bu arada uzunca bir süredir Kilis’te “ali kıran baş kesen” bir anlayışla kaos yaşanır oldu.
Vurmalar, vurulmalar, ölmeler, öldürmeler, kazalar, kalpazanlıklar aldı başını gitti.
Son olarak bir belediye çalışanı tarafından başkanın şoförü öldürülmüştü.
İlk duruşma sırasında Kilis adliyesi önünde, öldürülen şoförün polis olan ağabeyi, bir kişiyi öldürdü, 3 kişiyi yaraladı.
Ardından Musabeyli İlçesine bağlı Hüseyinoğlu Köyü ilköğretim okulunda kalorifer kazanı patladı, 3 öğrenci öldü, 1 öğretmen 5 öğrenci yaralandı.
Kaloriferi yakmakla görevli olan hizmetli, “kalorifer belgesi olmadığından” tutuklandı.
Suçlu (!) “derakep” bulunmuştu.
Bir hafta sonra, ayni okulun öğrencileri, yedikleri yemekten zehirlenerek hastaneye kaldırıldılar.
Kilis’te olaylar yaşanıyor, iki milletvekili var, ikisinden de tık yok.
Kilis’te yaşanan bu olaylar için iki Kilis milletvekili dururken, Adana milletvekillerinin meclise soru önergesi vererek, “Kilis’te neler oluyor?” diye sorması garip değil mi?
Peki, Kilis’in bu iki muhterem milletvekili ne iş yapar?
Arayış politikasında esen bir rüzgarın, kendilerini hasbelkader de olsa Ankara’ya kadar sürüklediğini bildikleri halde, kendilerine oy veren Kilislilere hiçbir borçları, sorumlulukları yok mudur?
Ben de buradan Kilis kamuoyuna soruyorum;
Sizin seçtiğiniz iki milletvekili, size, sizin sorunlarınıza, Kilis’e ne kadar yakın?
Yaklaşan seçimler öncesi, hangi icraatlarını anlatarak, sizden yeniden oy isteyecekler?
Ben merak ediyorum.
Siz merak etmiyor musunuz?...
|