İslam’da “haram” ve “günah” sayılan her şeyin, “mubah” a dönüştürüldüğü bir dönemden geçiyoruz.
Öte yandan cehalet, sefalet ve husumet, her geçen gün artıyor.
xxx
Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana gelen tüm iktidarların yaptıkları borç toplamından daha fazla borçlanan,
Yine tüm iktidarların ödediği toplam faiz borcunu birkaç katına çıkaran,
Cumhuriyetin kazanımı olan kurumların, çeşitli iktidarlar tarafından yapılan tüm limanların peşkeş çekilircesine yabancılara satılmasına karşın, namuslu sanayicisini, esnafını, çalışanını, emeklisini sıkıntıdan kurtaramayan bir anlayış, hala iktidarını sürdürebiliyorsa, cehalet de sürüyor demektir.
Sefalet ve husumet de artacak demektir.
xxx
Sık sık gündem değiştirilerek gizlenmeye çalışılan ekonomik çöküntünün, kimse farkında değil sanılıyor.
Ödenemeyen çeklerden, protesto gören senetlerden dolayı insanlar hapse atılabiliyorsa ve böyle olduğu halde ekonominin düzeldiği söylenebiliyorsa, bunun adı cahillikten de öte kör cahillik değil midir?
İlkin teğet geçtiği savlanan ama sonradan kerhen de olsa kabullenilen ekonomik krizden dolayı çekini, senedini ödeyemeyen sanayici, iş adamı, siftahsız dükkan kapatan küçük esnaf, sefalete mahkum edilmemişler midir?
xxx
Husumete gelince;
Daha ayrıştırıcı, daha parçalayıcı ve daha tehlikeli bir durumdur.
Haçlı’nın cennet ülkeme sokamadığı husumet, günümüzde adım adım ilerliyor.
Türk’ü Kürt’e, Alaviyi Suniye, küçük esnafı sanayiciye, yoksulu varsıla, “bizden” olanlarla “öteki” leştirilenleri birbirine “hasım” haline getirmekten çıkar ummak kimsenin işine de yaramaz, kimseye de yakışmaz.
Çünkü; şimdiye dek “hısım” gibi yaşayanları, birden bire birbirlerine “hasım” haline getirirseniz, iç çatışmaya zemin hazırlamış olursunuz.
xxx
Kendisinin de 6 yıldır dinlendiğini çekinmeden söyleyebilen bir başbakan, cehaleti de sefaleti de husumeti de önleyemez.
Ancak bunların edebiyatını yaparak iktidarını sürdürebilir.
Ve buna bağlı olarak, yazımın başında söylediğimi, sonunda da belirteyim;
Cehalet, sefalet ve husumet her geçen gün artıyor…
Bu gidiş de toplumun gerilmesine neden oluyor.
Gerginliğin sonucu ise kopmaktır.
Gidişat böyle.
Haberiniz ola…
|