Radyo ve televizyonları denetlediği söylenen bir kurum var.
Adı Radyo Televizyon Üst Kurulu.
Kısaca RTÜK.
Haberin, haberciliğin ne olduğunu bilmeyen bir kurum olarak tanınıyor ve öyle biliniyor.
Haberin tarifini yap deseniz, sağlıklı bir yanıt alabileceğinizi sanmıyorum.
Yayın organları üstünde iktidardakilerin sopası görüntüsü ile muhalif televizyon kanallarına hat hot edip para cezaları, yayın durdurma cezaları vermesinden başka ne yaptığını bilen var mı?
Ben bilmiyorum.
Bazı televizyon kanallarına son cezayı, Ensar ve Türgev’in şikayetleri üzerine vermiş.
Ülkenin sorunları haber yapılmasın isteniyor.
Yapanlara RTÜK sopası hazır.
Muhalif televizyon kanallarının dışında, RTÜK’ün sopa salladığı bir tv. kanalı var mı?
Bilmiyoruz.
Muhalif tv. kanallarının tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallanmaktan başka işi var mı?
Onu da bilmiyoruz.
Kimin eli kimin cebinde programlarını görmezden gel, şiddet yüklü, vurdulu kırdılı kötü örnek olacak dizileri es geç, Atatürk’e hakaret edenlere göz yum, gerçekliği olmayan haberler veren tv. kanallarını görme, muhalif kanallar, haber değeri olan bir olayı verince tepesine bin.
RTÜK’ü ben böyle tanıyorum.
Siz nasıl tanıyorsunuz bilemiyorum.
Ana muhalefet partisi lideri olan birinin anlattıklarının haber değeri yok mudur?
Vardır.
Ama RTÜK’e göre yoktur ve bu haberi vermenin cezası vardır.
Bu ceza, halkın haber alma hakkına darbe değil midir?
Bir parti liderinin açıklamaları haber değeri taşımıyorsa ve bu açıklamayı yayınlayanlara ceza kesiliyorsa, diğer tv. kanalları da buna suskun kalıyorlarsa, tarafsız habercilikten, basın özgürlüğünden söz edebilir misiniz?
Bunun demokrasiyi korumak ve kollamak adına yapıldığı sanılıyorsa, ben, demokrasinin anlamını bilmiyorum o zaman.
Yeniden öğrenmeye ve anlamaya çalışmalıyım.
Öte yandan, sosyal medya yasaklarına da hazırlıklı olun.
Ve o konuya da yine RTÜK bakacaksa, yandı gülüm keten helva…
|