Yalnız paradan anlayan, dünyanın her ülkesinden kaçırılan paraların bankası durumunda olan İsviçre, bir referandumla cami yapımına yasak getirdi.
İsviçre’deki bu referandumu örnek alan Avrupa’nın diğer ülkelerinden de aynı yolda referandum yapılması için sesler yükselmeye başladı.
Allah’ın elçisi, son peygamber, İslam aleminin önderi, Hz. Muhammet’in doğduğu Mekke’nin, öldüğü Medine’nin, türbesi Kabe yapılan mekanın bulunduğu Suudi Arabistan’da ses soluk yok.
Şimdilerde onlar, Kabe’yi bir uzay üssü gibi gösterme çabasında…
Bağıran, çığıran Türkiye.
Çeşitli açılımları yüzüne gözüne bulaştırdığı için açmazlarla boğuşan Türkiye, bir yandan ezeli dost(!) ebedi müttefik(!) Amerika’nın istemiyle, Afganistan’a asker gönderme telaşına girerken, diğer taraftan da İsviçre’de yapılan referanduma karşı çıkma gösterileri yapıyor.
Yani gündem yine değişmiş durumda…
Saat başı değişen gündemler, bizi serseri mayına çevirdi.
Toplumun nerede, ne zaman patlayacağı belli olmayan bir duruma gelmesi, kimlerin işine yarıyor? Anlayamıyorsunuz.
Baktığını gören, gördüğünü sağlıklı bir biçimde yorumlayabilen insanlarımız gide gide azaldığından, konuyu ya anlayamıyoruz ya da anlamak istemiyoruz.
“Ortadoğu’nun haritasını yeniden çizeceğiz…”
“Türkiye, Türk’lere bırakılmayacak kadar güzel ve zengin bir ülke” gibi söylemler bile aklımızı başımıza getirmedi.
Politikacısıyla, yargısıyla, askeriyle, bilim adamıyla, sokaktaki sıradan yurttaşıyla bizi birbirimize düşürdüler.
Biz ne yaptık?
“Van minut” bile diyemeden, birbirimize düşman kesildik.
“Yahu biz bu kadar akılsız mıyız?” diye kendimizi sorgulamayı bile beceremedik.
İzmir’de, Mersin’de, Hakkari’de, İstanbul’da, Antalya’da ve daha bir çok il ve ilçede yapılan korsan gösterilerle “açılım” öyküleri yazdık.
Avrupa’nın İslam’a “kapanım” ı, bizi bizden iyi tanıdıklarındandır.
Konuya Türkiye’den başka bir İslam ülkesinden ses çıkmayacağını Avrupalı bilmiyor mu?
Alevi yurttaşımızın cem evine biz nasıl bakıyorsak, Avrupa da İslam’ın camisine öyle bakar oldu.
Kıyametler koparmadan, ilkin iğneyi kendimize, çuvaldızı Avrupalıya batırmak için daha kaç fırın ekmek yememiz gerek?
Onu da Allah bilir…
|