Memur haksız.
İşçi haksız.
Eczacı haksız.
Bilim adamı bir şey bilmiyor.
Asker gözaltında.
Yargı dinleniyor.
Esnaf, “siftah etmeden dükkan kapattım” diye yalan söylüyor.
Gazeteci, yandaşsa baş tacı, değilse potansiyel suçlu.
Bizden olanlar – ötekiler…
Alevi – Sünni.
Tük – Kürt.
Bu cennet ülkede kardeşçe, barış içinde yaşamak isteyen yurttaşları yönetiyormuş gibi görünen politikacı, güzel insanlarımızı bin parçaya bölmüş.
Bu bölünmüşlüğü yeniden yapıştırmak için açılım üstüne açılım yapılmak isteniyor ama açılım saçılıyor…
Darbe iddialarıyla çalkalanan cennet ülkeyi, neredeyse 10 yıldır aynı parti, hem de meclis çoğunluğunu elinde tutan bir parti yönetiyor.
İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluk almış başını gitmiş.
İktidar ve yandaşları, neredeyse saat başı gündem değiştirerek olumsuzlukları, çelişkileri gözlerden kaçırma çabasında.
Dün binecek bisiklet alacak durumu yokken, bugün, son model otomobille dolaşanların, kamunun gözünden kaçtığı sanılıyor.
Şiddetin şiddeti tetikleyeceği bilindiği halde, cennet ülkenin çeşitli kentlerinde, ardı arkası kesilemeyen şiddet olayları yaşanıyor.
Başbakan, her konuşmasında muhalefet partileri CHP ve MHP liderlerine yükleniyor, onları suçluyor ve sık sık “Sivas’ın ötesine geçebiliyor musunuz” diye ayrıştırıcı bir soruyla, sanki Sivas’ın ötesi vatan değilmiş gibi bir tutum sergiliyor.
DTP liderine düne kadar bir şey demiyordu ama onların “sine – i millete döneriz” söylemi üstüne, artık bu parti için de ağır sözler söyleyebilir.
Hukuk, hukukun üstünlüğü ayaklar altına alınmış, körün tuttuğunu öptüğü bir hukuk sistemi, gide gide yerleşik bir anlayış haline geliyor.
Kendi teröristiyle 30 yıldır baş edemeyen güzel ülkenin yöneticileri, Afganistan’a asker gönderelim mi göndermeyelim mi diye bir ikilem içinde kıvranıyor.
Bu asker gönderme işinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini öğrenmemiz, Amerika’da bulunan başbakanın bugün Obama ile yapacağı görüşmeden sonraya kalıyor.
Sonuç; herkesin birbirine kuşkuyla baktığı ayrışma sürüyor, sürüyor, sürüyor…
Dünyanın egemen güçleri ise bu fotoğrafa, ellerini ovuşturarak, gülümseyerek bakıyorlar.
|