Piyasaya dökülen son haberlere, (borsa, milletvekili, SPK başkanı, danışmanlar, prof. damat gibi haberlere) bakarsanız, sapın samana, tozun dumana karıştığını görüyorsunuz.
Hani bir bakan da affını isterken, at izinin it izine karıştığı gibi bir laf eylemişti ya!
Anlayamamışız.
Daha ötesi varmış da yeni yeni dökülüyor ortaya.
Ha bir de hediye üniversite diploması olayı var ki bu Prof. rektör de milletvekili eşi, başı açıkken çektiği görüntüsünü, Sedat Peker’e göndermesini, “mahremiyeti ihlal” edildi diye yargıya başvuruyor.
Ya aile boyu karıştıkları cukka olayları.
Onlar da neymiş?
Sen başı açıkken kadını nasıl görüntüleyip suç örgütü liderine gönderirsin davası imiş.
Temizlenmek gerek.
Toplumun kendini temizlemesi gerek.
Peki, böyle bir temizlik için ne gerek?
Yasalara saygılı yiğit savcılar gerek.
Hiç kimsenin etkisi altına girmeyen, yasalara saygılı yargıçlar gerek.
Halkın iradesi denen yüce mecliste, halkı temsil eden yiğit milletvekilleri gerek.
Aksi halde biz bunca kirlilikten kolay kurtulamayız.
Organize suç örgütü lideri denen bir adam temizliğe başladı.
Hadi gel şaşırma.
Ve TÜİK hala büyüdük diyor.
Nerede ve nasıl büyüdüysek, kim büyüdü?
İşte o belli değil.
Galiba artık hiçbir şey umurumuzda değil.
X
Bu çarpık çıkar ilişkilerinde adı geçen bir danışman istifa etti.
Ve istifa ederken de bu istifanın herkese örnek olması gerektiğini söyledi.
Ne demek istedi?
Anlayamadım da.
Bu danışmanın ne demek istediğini anlayan varsa, lütfen bana da anlatsın. Kirlenmek ne kadar kolaysa, temizlemek de o kadar zor olmasa gerek.
Yeter ki temizlik başlasın.
Yoksa ahlak çökmek üzere…
|