Seçim bitti.
Yaygara bitmedi.
Üstelik bu yaygara, çoğunlukla çeşitli ülkelerden gelen – getirilen sığınmacılar tarafından koparılıyor.
Hem de ellerinde, bırakıp geldikleri ülkenin bayraklarıyla.
İktidarı kazanan partinin sevenleri ve güçten yana olan yanardönerlerden daha fazla yaygara yapıyorlar.
Bilmem yurdumun mülteci kampı haline getirilmesinin nedenini anlayan, anlayıp sorgulayan var mı?
Etkili ve yetkililerin açıklamalarında verdikleri değişik rakamlar (sığınmacı sayısı) kafaları karıştırıyor.
Yani efendim cennet ülkemizde kaç Suriyeli, kaç Afganistanlı, kaç Iraklı, kaç Pakistanlı, kaç Afrika ülkelerinden gelen, kaç Ukraynalı olduğu belli değil.
Bunu nereden anlıyoruz?
Etkili ve yetkili bildiklerimizin, bu sığınmacı konusunda ayrı ayrı verdikleri demeçlerde, açıkladıkları farklı sayılardan anlıyoruz.
Bu ne demektir?
Elini kolunu sallayarak ülkemize girenlerin sayısı belli değil demektir.
Küçük bir örnek vereyim;
Kent nüfusundan fazla Suriyeli barındıran Kilis’te, berberler odası başkanlığına bir Suriyeli seçilmiş.
Yarın belediye başkanlığına da aday olurlarsa şaşırmamak gerek.
Çok değil, 10 yıl sonra, yabancı nüfusu ikiye katlanırsa, hangi güçlerin işine yarar?
Adamlar “savaşma seviş” politikası ile bol oranda ürüyorlar.
Seçim sonrası zamlara gelince; ilk zam alkollü içkilere yapıldı.
Önümüzdeki günlerde her gün yeni zamlarla, yeni vergilerle, yeni harçlarla karşılaşırsak şaşırmayın.
Çünkü kasa boşaldı, yeniden dolması gerek.
Çünkü yabancı para, saat başı artarak değişiyor.
Dolardaki bu artış, dış borçları da arttırıyor.
Ben ekonomist değilim ama zamlar beni çatlak ekonomist yaptı.
Hangi harcamayı nereden ve nasıl kısacağımızı şaşırdık.
Bu da benim çatlak ekonomistliğim sayesinde oldu diyeyim de kimse alınmasın.
Şimdi de Gaziantep’te nohut dürümünün, cağırtlak kebabı dürümünün kaç lira olduğunu düşünmeye başladım.
Sonuç olarak 21 yıldır iktidarda olan parti yine iktidarda kaldı ama bu kez işi daha zor.
Kendisinin bıraktığı enkazı kaldırma girişimi başlatacak, hem de “şahlanıyoruz” diye bangır bangır bağırarak.
Şahlanmayı kim istemez ancak bu şahlanışı görmeye, benim ve benim kuşağımdakilerin ömrü yetecek mi bakalım?
Dilerim yaşayarak görmek nasip olur.
Son bir soru; 21 yıllık iktidarın yeniden iktidara gelmesini çılgınca kutlayanlar, yapılan ve yapılacak zamları da alkışlayacaklar mı?
Merak ediyorum…
|