Memuruyla, emeklisiyle herkes çok şey bekliyordu.
Her şeye zam var, her şey artıyor, enflasyon düşüyor.
Hayret etmez misiniz?
Emekli kim?
Yaşlı taban.
Hem de her partinin yaşlı tabanı.
Emekli diyor ki; “bana bin lira emekli maaşı versinler ama ben o bin liralık emekli maaşıyla gül gibi geçineyim.”
Emekli haksız mı?
Paramız pul oldu.
Böyle giderse yarın, bir tomar parayla bir çiklet alabileceğiz.
Enflasyonun artması, iğneden ipliğe her şeye zam yapılması demek.
Tamamen sistem sorunu.
Geç kalınmadan bu çarpık sistemin değişmesi gerek.
Kim değiştirecek?
Oy verip yüce meclise gönderilen milletvekilleri değiştirecek.
Onların da esamisi bile okunmuyor.
Sistemden kaynaklanan bu çarpıklık, 600 kişilik seçilmişleri yok sayıyor.
Ben, “mor binlik” denen eskinin güç yetmez banknotunu 30 – 35 yaşlarımda gördüğümde, zaten tedavülden kalkmıştı.
Bugün, bankaların seyyar para makinalarından para çektiğinizde, şıkır şıkır 200 liralık gıcır para alıyorsunuz ama değeri yok.
Bu arada çeşitli zamlar, yeni vergiler dur durak bilmiyor.
Bu gibi basit (!) konuların böyle bir sistemle çözüleceğini düşünmek safdillik olur.
Böyle kıytırık(!) işlerle uğraşması gerekenlere gelince, onlarda değişim de değişim diye bir tirat tutturmuş, ağacın içindeki kurtları bile temizleyemiyorlar.
Eee, n’olacak bu memleketin hali diye sorarsanız, valla ben de bilgi sahibi olabilmek için, önüme gelene ayni soruyu soruyorum;
N’olacak bu cennet memleketin hali?
Düşük ve orta gelirli yurttaşlara gelince; onlar zaten Allah’a emanet.
KDV – ÖTV gibi 3 harfliler, sıradan yurttaşın ömrünü yedi.
Hele de bir cıvata sıkmadan yapılan motorlu taşıtlar için ödenen araç muayene parası.
Çözüm mü?
Üzülerek belirteyim ki egemen olan çözümsüzlük.
Halk seçimden sonra neler bekliyordu? Neler oldu?
Beklentiler boşunaymış…
|