Hani yeni bir yıla girdik ya!
Her şeye zem falan derken, istihbaratımız da gelişir.
Nasıl mı?
Anlatayım;
Münafık sanılan birini takip etmeye bir polis görevlendirilir.
O polisin görevini yapıp yapmadığını gözlemek için bir komiser görevlendirilir.
Komiseri denetlemek için peşine bir başkomiser takılır.
Bu kez, başkomiseri izlemek üzere bir başçavuş görevlendirilir.
Başçavuşun peşine bir yüzbaşı, yüzbaşının peşine bir binbaşı, binbaşının peşine de bir albay takılır…
Derken efendim, bir birimde çalışan istihbarat elemanları, kendilerini izlediği vehmine kapıldıkları bir aracı, başka bir istihbarat birimine ihbar ederler.
Hemen harekete geçilir.
Eşgali verilen araç saptanır, yolu kesilerek durdurulur, araçtakiler indirilir, üst araması yapıldıktan sonra en yakın merkeze götürülür.
Araçtan alınan iki kişi sorgulanır, biri bir lokantanın baş aşçısı, diğeri de bir otelin resepsiyon memuru çıkar.
Durum ilgililere bildirilir, konu uzayıp gider…
Ve flaş flaş flaş.
Yılbaşı gecesi Nasrettin Hoca kılığına girerek, gençleri fıkralarıyla kışkırtan bir ajan provakatör yakalanır.
Ve yine flaş;
Yılbaşı gecesi noel baba kılığıyla halkın arasına karışan polisin, polis olmadığı, gerçek noel baba olduğu anlaşılır ve kafalar karışır.
Yine flaş;
Yılbaşı gecesi denetime çıkan belediye zabıta memurlarının at arabacısı olduğu anlaşılarak gözaltına alınırlar.
Ve yine flaş flaş flaş
Ekonomik krizin teğet geçtiği kanıtlanmak için, yılbaşında Milli Piyango, loto, toto, yaptıkları çekilişlerle ortalığa bol bol para saçarlar.
Televizyonlarımıza gelince; hepsi birbiriyle yarış halindedir.
Kimi “yerli – mali yurdun – mali” programı ile kolbastıdan köçekçeye, kimi bacak kadar çocukları sanatçı diye yuttururken, izleyenlerin gözlerini yaşartarak programlar yaparlar.
Canım halkıma gelince;
Kimi kestane kebapla, kimi mısır patlatarak, kimi de çalışarak yeni yıla girerken,
kimileri, bir memurun bir yıllık maaşı kadar parayı bir gecede keyfine harcar.
Bana gelince; yılbaşı eğlencesine katılmak üzere Kualalumpur’ gidemediğimiz için PTT (picama – terlik – televizyon) yöntemine sığınıverdik.
Bu fanteziyi karalarken, yeni bir yıla girmenin de coşkusuyla iki kadeh rakımı içmiş, az şekerli kahvemi yudumluyordum kiiiii…
Bir de baktım, 2009 dan 2010 a girivermişiz.
Haydi, yeni yılda 49 kupon biriktirip getirin, size bir şeyler verelim…
Yahu sormayı unuttum;
Siz yeni yıla nasıl girdiniz?...
|