Aydınlar bir ülkenin kültür yaşamında çok önemlidir. Onlar sayesinde fikirler yerini bulur, doğrular ve yanlışla belirlenir. Onlar aynı zamanda ülkenin fikir hayatının canlanmasını ve gelişmesini de sağlarlar.
Belki iktidarlar tarafından çok sevilmezler.
Ama…
Genelde ortak özellikleri bağımsızlıklarına çok önem vermeleridir.
Tabi bunu söylerken sadece siyasi gücü elinde bulunduran iktidara karşı değil…
Ekonomik bakımdan kendini satın almaya çalışacaklara…
Çok cazip tekliflerle ortaya çıkabilecek yabancılara karşıda bağımsızlıklarını korurlar.
Tabi bunu söylerken iki şeye bağlılıklarını da asla inkâr etmezler.
Bunlardan birincisi, doğrulara olan bağlılıkları ki, bu kişileri aydın yapan özelliklerden biridir.
Yaptıklarıyla…
Etkinlikleriyle…
Eserleriyle…
Toplumu aydınlatmaya çalışırlar.
Zaten esas görevleri de bir anlam da budur.
Diğer yanıyla ülkelerine bağlıdırlar.
Ülkelerine dost olana dost düşman olana düşmandırlar.
Ülkelerinin hangi tehlikelerle karşı karşıya olduğunu topluma açıklarlar…
Onların bu konuda uyanık ve haberdar olmaları için ellerinden ne gelirse onları yaparlar.
Ancak son zamanlarda pek çok şey gibi, aydın kavramı da değişikliğe uğradı.
Toplumu aydınlatan olarak değil de, kitap yazan, televizyonlara fazla çıkan, düzgün konuşan, çeşitli programlar yapan insanlar da, çoğu kez kendilerini genelde o adla nitelendirdiklerinden olsa gerek aydın adını kullanmaya başladılar.
Böyle olunca da…
Emperyalizmin ülkemizi içeriden fethetmek, toplumu yanlış yönlere doğru sürüklemek amacıyla kullandığı bazı yazarçizerler de bu kategoriye girmiş oldu.
Ve bunlar kendi hizmetlerine de sunulan medya aracılığıyla topluma fikirlerini çok kolay bir şekilde ulaştırmaya başladılar.
Ve zaten kendilerine verilen görev de budur.
Toplumda kafa karışıklığı yaratarak etkilemek, en azından soru işaretleri oluşturmak, sonra da yanlarına çekmek.
Aslında bunun için çok ciddi miktarlarda paralar kullanılmaktadır.
Bu tür aydın denilen kişilerin neredeyse tamamının, AB ve ABD vakıflarından çeşitli adlar altında çok ciddi paralar almaları, hatta bazılarının yazdıkları kitaplara bile bu tür vakıf ve derneklerin destek olmaları hiç de şaşırtıcı değildir.
Zaten bu tür sözde aydınların destek oldukları, açıklama yaptıkları, rapor hazırladıkları konulara bakınca konu zaten açıklığa kavuşmaktadır.
Etnik ve dinsel kimliklere özgürlük
Türban bildirisi
301.maddenin kaldırılması
Yeni anayasa tasarısı
Ergenekon soruşturmasının derinleştirilmesi
Ermenilerden özür dileme gibi açıklama ve bildiriler hep bunlar tarafından yapılan ve yönlendirilen etkinliklerdir.
Tüm bu yaptıklarıyla da ulus devleti ve üniter yapıyı sarsmaya çalışmaktadırlar.
Bunlar yaşadıkları ülkenin değil hizmet ettikleri ülkenin, daha açıkçası emperyalizmin aydınlarıdır.
|