Kunduracı esnafı 2010 yılından umutluymuş.
Trikotajcılar da tekstilciler de umutlu.
Mahrukatçılar, ziraatçılar, şekerciler, lokumcular, baklavacılar, fıstıkçılar, şamtatlıcılar, burma kadayıfçılar, umutlarını hep 2010 yılına bağlamışlar.
Hatta “açılım” ı yüzlerine gözlerine bulaştıran devlet büyükleri bile 2010 yılında yapmayı düşündükleri çeşitli referandumlardan umutlu olduklarını söylüyorlar.
2010 yılına büyük beklentilerle giren ve yarın tahliye olmayı bekleyen Mehmet Ali Ağca da umutlu.
Hayatını, arkadaşlıklarını, cinayetlerini, cinayet girişimlerini, İtalya ve Türkiye’de geçen hapishane günlerini, en çok para veren bir ajansla ya da bir medya kuruluşu ile paylaşabileceğini duyurdu.
Bu arada yerli – yabancı tekliflerin tümüne açık olduğu, en akçeli olanlar arasında bir değerlendirme yapıp, birini seçeceği söyleniyor.
Yani 2010 yılından en çok umudu olanlardan biri…
Emeklilerin bir umudu kalmadı.
Çünkü; 2010 yılının başında, kendilerini rahata kavuşturacak ve insan gibi yaşamaları sağlanacak(!) maaş zammına kavuştular hamdolsun.
Özlük hakkı peşinde koşan tekel işçileri ile itfaiyecilerin de 2010 yılında bekledikleri bir şey yok.
Çünkü kaybedecekleri bir şeyin olmadığını anlamış durumdalar.
Şimdilerde açlık grevine başladıklarından, fakirin umudu olan ekmek yerine umutlarını bile yiyemiyorlar.
Muhalefet partilerine gelince; yapılmasını arzu ettikleri erken seçim için, 2010 yılından çok ama çok umutlular.
İktidardakiler ise darbe senaryolarıyla, suikast senaryolarıyla mağdur duruma düşürüldükleri görüntüsü vererek, seçmenin mağdurdan yana alacakları tavırdan umutlular.
Ülkenin 6. büyük kenti Gaziantep’te yaşayanların umudu ise, kentin bir şantiye kent olmaktan 2010 yılında kurtulmuş olması.
Böyle bir kurtuluş için, herkes ses soluk çıkarmadan, tahammül örneği göstererek ve sabır çekerek beklemede.
Umut ekmek olmaktan çıktı, günümüzde pastaya dönüştü.
Ve herkesin, her kesimin bir umut kuşu bulunduğu, yeni bir yılda bu kuşu uçurmak için yoğun uğraşlar verildiği bir zaman dilimine girdik.
Bunca umut kuşu arasından bir kuş da ben yakalayabilir miyim diye umut ediyorum ama galiba benimki boş bir umut.
Hem de her açıdan iyimser olmama karşın.
2010 yılından, çeşitli umutlarla beklentisi olanlar sınıfından ayrılmak en doğrusu galiba.
Şimdi ben de bunu yapıyorum işte.
Herkesi, her kesimi 2010 yılından umdukları ile baş başa bırakıyorum…
|