Osmanlıya özlem duyanlar, bu gidişle çok beklemeyecekler.
Demokrasi sakızı çiğneye çiğneye eskiye bir dönüş var ki anlamamanın mümkünatı yok…
Yapılan ve yapılacak olan her şeyin tek kalemden, tek ağızdan, tek seçiciden, tek belirleyiciden, tek karar vericiden çıktığını artık herkes biliyor.
Pay – ı tahtın bu tavrının taşraya bir yansıması var ki ne yansıma…
İsterseniz biraz pay –ı tahttan biraz da özenti içinde olan taşradan giderek, durumu anlatmaya başlayalım.
Referandum yapıla.
Yapılsın.
Anayasa değişe.
Değişsin.
Tekel işçilerine, onları destekleyenlere biber gazı ve su sıkıla.
Sıkılsın.
Van munit yok, yola devam…
Emekliye ocak ayı başında yapılan zam, bu ay verilmeye.
Verilmesin.
Şırnak’tan törenle giren teröristler Ankara’da Seymen oynaya.
Oynasın.
Katil Ağca kahraman gibi karşılana.
Karşılansın.
Anti sosyal kişilik teşhisi konulan Ağca askere alınmaya.
Alınmasın.
Doktora, eczacıya haddi bildirile.
Bildirilsin.
Özel teyyarem hazırlana.
Hazırlansın.
Dünya gezisine çıkıla.
Çıkılsın.
Van münit yok, yola devam…
***
Tekel içki fabrikası kapatıla.
Kapansın.
Fuar alanı satıla.
Satılsın.
Hafif raylı sistem yapıla.
Yapılsın.
Fıstık araştırma arsası satıla.
Satılsın.
Gaziantep – Halep arası hızlı tren hattı döşene.
Döşensin.
Kimse ses çıkarmaya.
Çıkarmasın.
Yazı bu minval üzere sürüp gidecek.
En iyisi gönüllü olarak ben burada keseyim…
|