Dünkü, “Rektörden Mektup Var” başlıklı yazım için, Gaziantep Üniversitesi’nden, Rektör Prof. Dr. M.Yavuz Coşkun imzalı bir faks aldım.
Faks, “Hüseyin Toprak’ın dikkatine” diye gazeteye çekilmişti.
Ardından elektronik posta adresime de geldi.
Gaziantep Üniversitesi’nden gelen bu açıklama, benim yazdığım konuya yanıt niteliğinde değil, “Hürriyet com.tr, Radikal ve bazı sitelerde yer alan” bir habere yanıt olarak hazırlanmış bir açıklama.
Bu arada konuya ben de değindiğim için, “bir de ona fakslayın” denilmiş gibi algıladım.
Belki de bana öyle gelmiştir.
Öte yandan, benim dünkü yazımın hiçbir yerinde “oğlunuz ülkeyi bölüyor. İmza bir rektör” söylemini hiç kullanmamıştım.
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Yavuz Coşkun ile hiçbir ilintim yoktur.
O bir bilim kurumunun başında bulunan bir bilim adamı, ben, yıllarını bu mesleğe vermiş bir gazeteci, köşe yazarı.
O, Kent Konseyi’nin başkanı, ben, bu konseyin sıradan bir üyesi…
Yani Rektör Yavuz Hoca ile bu kadar yakın ve bu kadar uzağız.
“Özgür ve güvenli üniversite” yi aklı başında olan herkes ister.
Yalnız böyle özgür ve güvenli bir üniversitede yapılan bir eylemin, yasadışı olup olmadığına kim karar verir?
Üniversitede okuyan öğrencilerin yaptıkları bir toplantı, bir yürüyüş ya da bildiri dağıtma eylemlerinin, yasadışı olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Bu soruları, değerli rektörün duyarlı davranarak, yaptığı “açıklamayı dikkate aldığımız” için soruyoruz.
Öğrenci ailelerine gönderdiği ve bir örneğini de bize yolladığı mektubunda, “asosyal, apolitik, düşünmeyen değil, düşünen, yaratıcı, dinamik, sorgulayan, bilimsel, estetik ve sanat duyarlılığı olan öğrencilerle dolu, özgür ve güvenli bir üniversite” özlem ve arayışı telaşında olduğu için, yanıt vereceğini de düşünmüyoruz.
Ve zaman ayırıp yanıt vermesini de beklemiyoruz.
En önemlisi, çocuklarımızın “özgür ve güvenli bir üniversite” de okuyabilmeleri için vereceği çabayı yürekten destekliyoruz.
|