Ülkemizdeki batı yandaşlarının her zaman öne sürdükleri bir konu var. Batı standardı.
Bu standart çeşitli program ve rapor adı altında da etki altına aldıkları tüm ülkelere dayatılmaktadır.
İşte ulusal program ve ilerleme raporu adı altında uygulanmak istenen şey tam anlamıyla budur.
Ulusal program hedefleri ünümüze koymakta…
İlerleme raporu da ne kadarını yaptığımızı göstermektedir.
Yani bir anlamda ülkemize verdikleri karne…
Hani öğretmenlerimiz de karnelere, öğrencileriyle ilgili görüşlerini belirtirler ya, şu derse daha çok çalışmalısın ya da şunu başardın, aferin falan gibi, işte bir anlamıyla öyle…
Avrupa Parlamentosu bir kaç gün önce Türkiye rapor taslağını görüştü.
Ve bazı değişiklikle onayladı
Bunlar bir kısmımız için bilinmedik şeyler değil…
Çünkü…
Batı uzun süredir demokrasi altında bazı şeyleri dayatmaktadır.
Ve yıllardır bu maddeler her nedense hiç değişmemektedir
Hani demokrasi falan diyorlar ya…
Bakıyorsunuz bu demokraside Tekel işçileri hiç yok.
Aslında sadece Tekel işçileri de değil, çalışanlarla ilgili ya da kamu çalışanlarına grevli toplu sözleşmeli bir sendika hakkı gibi kavram da ortalıkta görünmüyor.
Peki,
Bize önerdikleri ne?
Pardon dayattıkları ,çünkü nasıl bir demokrasi istediklerini resmen (yani belgeli olarak) bize dayatmaktadırlar. Orada da
Şeyhlik, dervişlik falan gibi ortaçağ kalıntısı kurumlara yönelik hiç bir eleştiri getirmiyorlar.
Sadece bu da değil
Köylülere demokrasi…
Yani ağalığın etkisi altından kurtularak özgür yurttaş olmalarını sağlayacak, toprak reformu gibi talepler de ne yazık ki bu raporun konusu değil.
Olmayanlar sadece bunlarla sınırlı da değil.
Raporda parasız eğitim hakkı olmadığı gibi…
Geçici işçilik adı altında, işçilerin açlık ve sefalete terk edilmesi de yer alamamaktadır.
Raporda başka ne mi var?
Her zamanki şeyler…
Ama sanırım en önemlisi Kıbrıs
Gümrük Birliğine girme uğruna AB üyesi olmasına göz yumduğumuz Kıbrıs, bu raporun en önemli maddesi haline getirilmiş.
Diyorlar ki…
“Adada Türk askeri kalmasın.”
Elbette sadece askerle de yetinmiyorlar, adamlar açık açık “Kıbrıs’taki T.C. vatandaşlarının da geri çekilmesini” de istiyorlar.
Bu da yetmiyor…
“Zorunlu din derslerinin kaldırılmasını…”
“Etnik ve dini azınlıklara ayrıcalık tanınmasını…”
Dahası…
“Fener Rum Patrikhanesine ekümenik hakkının verilmesini “istiyorlar.
İste size AB demokrasisi…
Her zamanki gibi dini ve etnik azınlıklara özgürlük…
Ulusal birlik ve dayanışmaya yasak…
Ne diyelim anlayana sivrisinek Saz… |