AKP Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ, HSYK kararının, yargı bağımsızlığına yargıdan darbe olduğunu söylemiş ve ardından da “CHP yargıdan elini çekmeli” demiş.
Ayrıca, “CHP, yargıyı kendi arka bahçesi gibi görmekten de vazgeçmeli” buyurmuş.
Bozdağ bu konuşmayı Adana ziyaretinde partililere yapmış.
Bozdağ’ın, yargıyı ne sandığı anlaşılıyor.
Bu konuşmanın Türkçesi; “yargının içinde bizim elimizden başka bir el istemiyoruz” demek değil midir?
Bu konuşmanın Türkçesi; “yargı hiç kimsenin arka bahçesi olamaz, çünkü bizim arka bahçemiz olması konusunda çalışmalarımız var” demek değil midir?
Yargıyı yargıya bırakmayı kimse aklından geçirmiyor mu?
xxx
Kahramanmaraş AKP Milletvekili Avni Doğan, seçim bölgesinde yaptığı bir konuşmada, yaşanan olaylara ve fişleme söylentilerine değinirken, “40 sene onlar bizi fişledi, inşallah sıra bizde. Şimdi biz onları fişliyoruz” diyor.
AKP Milletvekili Doğan’a göre 40 yıldır bakın kimler fişlenmiş;
“Bu memlekette kimin kızının başı örtülü, hepsini fişlemişler. Kimin çocuğu imam – hatibe gidiyor, hepsini fişlemişler. Kim muhafazakar, kim ramazanda oruç tutuyor, hepsini fişlemişler.
Eeee şimdi biz onları fişliyoruz. 40 sene onlar bu halka yaptı, inşallah sıra bizde. Yapmaya çalıştığımız bu arkadaşlar…”
Bu fişleme işini 40 yıldır kim yapıyormuş?
Onu söylemiyor, esnek bırakıyor.
Kim üstüne alırsa.
Dinlerken ürperdim, tüylerim diken diken oldu.
Hele konuşmasının sonu daha da ürpertici; “Yahu hükümet biziz. Yapılan her şeyi biz yaparız. Bizim istemediğimiz şeyi de kimse yapamaz.”
İşte bizi yöneten anlayış.
İşte insanları “siz – biz” diye ayırmanın bir örneği.
İşte ulus devlet diye övündüğümüz devletin düştüğü durum.
Bu arada bu sözleri söyleyen AKP Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ı partisinin yalnız bıraktığını da belirtmeliyim.
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın konuşmalarını tv.den dinlerken ağzımız açık kalıyor. “Berduş” ağzıyla kibar ve devlet adamına yaraşır(!) biçimde konuştuğuna hayretler içinde tanık oluyoruz.
Arınç’ı hala anlayamadıysanız “tuu size…”
xxx
Pazar günü gazetemizde bir haber vardı.
Başlık; “Bizim Basın” Uyudu Yerel Basın Uyumadı…
Ne diyordu haberde?
YÖK heyeti Gaziantep’e gelirken, yapacakları temasları izlemeleri için, yaygın basında görev yapan muhabirleri birlikte getirmişler.
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Muhittin Şimşek, her gittikleri yerde “bizim basın nerede” diye soruyormuş. Çünkü birlikte getirdikleri gazetecileri ortalıkta göremiyormuş.
Bizim gazetenin muhabiri araştırmış, YÖK heyetinin birlikte getirdiği ve Yürütme Kurulu Üyesi Şimşek’in “bizim basın nerede” diye sorduğu yaygın ve saygın basın muhabirlerinin otelde uyuduklarını öğrenmiş.
İşte sizin basın, işte bizim basın…
Bu da bir “siz – biz” fotoğrafı değil mi?
xxx
Başbakana gelince; o da geçtiğimiz cumartesi günü yaptığı sanatçı açılımında topladığı insanlara, “ellerini taşın altına koymalarını” salık veriyor.
Nasıl olacaksa…
Ben anlayamadım, Allah aşkına bu ne demektir? Anlayan biri varsa bana anlatsın da şu cehaletten kurtulalım.
|