Bugün sizinle eski bir yazımı paylaşacağım.
1990 lı yıllara yaklaşık 6 yıl yayınan ve genel yayın yönetmenliğini üstlendiğim YORUM Dergisi’nin 1997 Nisan – Mayıs sayısında yayınlanan yazımı, hiçbir değişiklik yapmadan olduğu gibi bugün köşeme taşımak istedim.
Bakın bakalım, güzel Türkçemizle ilgili o günden bu güne bir değişiklik ya da bir gelişmişlik yaşanmış mı?
Yaklaşık 13 yıl önce aynı başlıkla yayınlanan bu yazımı buyurun bir kez daha birlikte okuyalım;
“Dilimiz, her geçen gün biraz daha yozlaşıyor…
Cadde boyu, dizi dizi işyeri tabelalarından tutun da konuşmamıza, yazmamıza yansıyan bir dil yozlaşması bu…
Çok ciddi bulduğumuz bu durumu, aşağıdaki paragraflarda karikatürize etmeye çalışacağız. Bakalım ilginizi çekecek mi?
(Türk dilinin lisanını yozlaştırma ve dejenerasyona uğratma konusu hususundaki teşebbüs ve girişimler, başarılı bir muvaffakiyetle sürmekte ve devam etmektedir.
Bundan menfaat ve çıkar bekleyenler olabilir.
Mer’iyet içinde bulunan yürürlükteki yasa kanunları, Türk dilinin lisanını korumaya, muhafaza etmeye yetmemektedir.
Bu husus konusu ile alakalı zatların ilgilerine ihtiyaç ve gereksinim vardır. Mesela örneğin, Türk dili ile alakalı özerk ve bağımsız bir heyet kurulu teşekkül edilerek oluşturulmalıdır. Bu heyet kuruluna hiçbir siyasi ve politik etki ve tesir yapılmamalıdır.
Konu hususunda gösterilecek gayret ve çabanın, ülke faydasının yararına olacağı alenen açıktır.
Bunu denemek, sınamak, tecrübe etmek için ayrıca bir yönetim kurulu ile idare heyeti teşkil edilerek kurulmalı, bu kuruluşa sonsuz güven ve itimat duyulmalıdır.
Medeni ve uygar ülkeler, ilkel olan iptidailiği bırakmış, amaç ve maksatlarını belirlemiş olduklarından muasır, çağdaş duruma gelmişlerdir.
Konu hususuyla alakalı olan ilgili yerel, mahalli teşkilat örgütleri oluşturulmasına özellikle ve bilhassa önemle ehemmiyet verilmelidir. Yoksa seviyesiz düzeysizliklerle karşı karşıya kalınabilir.
Bu husustaki her hadisede, her olayda ve her vak’ada alınacak tedbirli önlemler, mutlaka neticeli bir sonuç verecektir.
Öğrenci ve talebelere gelince; çok ilginç ve enteresan ki onlar da bu husustaki konulara lakayt ve duyarsızlık içindedirler.
Bu da bizim gençliğimizin itibarını ve saygınlığını düşürmektedir. Onun içindir ki gençlerle olan ilişkili münasebetlerimizde, son derece dikkatli olmamızda faydalı bir yarar vardır.
Türk dilinin lisanı ulusal ve milli bir teşebbüs girişimiyle hakiki ve gerçek yerine oturacaktır.
Bize en ilginç ve enteresan gelen, akıllı, uslu insanlarımızın bu tür işlerle iştigal etmemesi, uğraşmaması, saadet ve mutluluk içinde gibi görünmesidir.)
Biz de biraz ileri mi gittik ne?...
Hani karikatürize etmeye çalışacağız dedik ya, oldu galiba.
Çevrenizde böyle konuşan ya da yazan var mı bilmiyorum…
Haydi şöyle sağınıza solunuza bir bakıverin…”
|