Haberleri izliyorum.
“Flaş flaş flaş, asssonra” diye veriliyor.
Sıranın o habere gelmesini merakla bekliyorum.
Sonunda haber ekrana geliyor;
“Avrupa’dan da öndeyiz dünyadan da…”
Bir seviniyorum, bir seviniyorum ki sormayın gitsin.
Sonunda Dünyanın ve Avrupa’nın önünde olduğumuz bir şey var.
Haberin devamı gelince kanım donuyor.
Ürperiyorum.
Tüylerim diken diken oluyor.
Akciğer kanserinde, Avrupa’nın da dünyanın da önündeymişiz…
Sıralamada başı da İzmir çekiyormuş.
Bir konuda dünyada ilk olmanın sevincini yaşayamıyorum.
İçim kararıyor.
xxx
Dünyanın en hızlı büyüyen 10 kentinden biri de Gaziantepmiş.
Anakent Belediye Başkanı Asım Güzelbey öyle diyor.
“Dünyada artık ülkeler yarışmıyor, kentler yarışıyor” diyor.
Ne demekse…
Vaşington Post Gazetesi’ne böyle bir demeç vermiş ve gazetede yayınlanmış.
Bu haberle de övünüyoruz…
xxx
Bir bakıyorsunuz karşınıza 11818 çıkıyor.
Hani bilinmeyen numaraları arama hattı vardı ya, işte o.
118 in nesi vardı?
Bir bakıyorsunuz 11880 giriyor devreye.
Daha bunun ne demek olduğunu öğrenmeden, 3 GSM operatörü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararıyla, kontörden vazgeçip kuruş muhabbetine giriyorlar.
Benim güzel ve saf halkım, “bunda da bir hayır vardır, yararımıza bir şey yapıyorlar mutlaka” diye düşünürken, akılları karışmıyor da değil.
Aklınızı başınıza toplayıp düşünmeye başlıyorsunuz ve buluyorsunuz;
Bunların tüm icraatları çağdaşlık, teknolojiden yararlanma, halkın yararı için falan değil.
Amaç akılları karıştırmak.
Şimdi de Bağ – Kur ve SSK emeklilerinin maaşına zam haberleri sürüldü ortalığa.
Ne zaman yağılacak bu zam?
Anayasa’ya evet dendikten sonra.
Ya hayır denirse.
Yandı gülüm emekliler…
Onlar zaten yanmaya alışık da kandırılmayı hazmedemiyorlar.
Du bakali n’olecek?...
|