Geçtiğimiz cumartesi günü, Gaziantep Kültür Sanat Edebiyat Derneğince düzenlenen bir ödül töreni vardı.
Tören, Gaziantep Sanayi Odası Meclis salonunda düzenlendi.
GASED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Atalar, bu ödül töreninin ilk olduğunu, bunu her yıl kültürün, sanatın, edebiyatın çeşitli dallarında düzenleyerek geleneksel hale getireceklerini söyledi.
İlk ödül edebiyat ödülü olarak düşünülmüş ve Gaziantep’li yazar Ahmet Ümit’e verilmesi kararlaştırılmış.
Ödül törenine katılım iyiydi. GSO meclis salonu dolmuştu.
Geçirdiğim rahatsızlıktan dolayı 8 gündür yatıyordum.
Mimarlar Odası Başkanı değerli dostum Asım Güzel telefonla aradı, ödül törenine gideceğini, kendimi iyi hissediyorsam beni de alabileceğini söyledi.
Yatmaktan sıkılmıştım.
Biraz açılırım düşüncesiyle “gidelim” dedim.
GASED’in kurucu üyesiyim. Böyle bir ilki kaçırmak istemedim.
Gittik…
1.GASED ödülü Ahmet Ümit’e verilecek.
Bir ödül kültür ve sanata katkılarından dolayı GSO Başkanı Nejat Koçer’e, bir ödül de aynı gerekçeyle Anakent Belediye Başkanı Asım Güzelbey’e verilecek.
Ahmet Ümit ve Nejat Koçer törene katıldılar. Ancak Anakent Belediye Başkanı Asım Güzelbey ne kendisi törene geldi ne de bir temsilci gönderdi.
Valilikten, diğer belediyelerden de kimsenin törene katılmadığına üzülerek tanık olduk.
Törene Kültür ve Turizm İl Müdür Yardımcısı Mehmet Aykanat da katılmıştı.
Kültür ve sanata katkılarından dolayı ödül verilecek olan Anakent Belediye Başkanı, o saatte belki bir giyim mağazasının, belki bir kebapçı dükkanının açılışındaydı, kim bilir…
İnanın üzüldüm.
Türk romancılığıyla dünyanın tanıdığı Gaziantep’li Ahmet Ümit’e, dolayısıyla kültür sanat için çırpınan bir avuç sanatsevere, yerel yönetimin bakışı, yaklaşımı üzdü beni.
Bu duyarsız tavra karşın kültürü, sanatı dillerinden düşürmemeleri ne kadar inandırıcı olabilir.
Yerel yöneticilerin, GASED 1. ödül törenine katılmalarını, Gaziantep’li yazar Ahmet Ümüt’in ve GSO Başkanı Nejat Koçer’in konuşmalarını dinlemelerini isterdim.
Ne yazık ki olmadı…
Bakalım bundan sonra da kültürden, sanattan, edebiyattan rahatlıkla söz edebilecekler mi?
Söz ederlerse, sözlerinin havada kalacağını akıllarına getirecekler mi?
Kültürmüş, sanatmış, edebiyatmış…
Günümüzde bu kavramlara şaşı bakıldığını bir kez daha görerek üzülmek düştü bana.
Ne diyelim?
Biz böyle değildik ama böyle olduk işte.
|