Sonunda bu da oldu…
1960 lı yıllardan bu yana aktif politikanın içinde bulunan Ana Muhalefet Partisi Lideri Deniz Baykal, düzmece bir uçkur senaryosu sonucunda genel başkanlıktan istifa etti…
Bana sorarsanız bu istifa bir dik duruştur.
CHP’de birçok partili bu istifaya sevinmiştir.
Daha çoğu da üzülmüştür.
Baykal’ın “Çileye ve şerre dayalı bir kalleşlik politikasına hepiniz dur demelisiniz” söylemi, aklı başında herkesin dikkatlice okuması gereken bir mesajdır.
Ancak bu mesaj iktidar partisi tarafından okunamamıştır.
İstifa sonrası söylenenlerden bunu anlıyoruz.
Başbakanın, “hezeyanın batağında debelenmek” diye tanımladığı istifaya, AKP’li bazı milletvekilleri de katıldı.
“Öyle bir olay yok demedi…”
“Madem öyle bir olay yoktu, neden istifa etti?”
Hele hele İzmir AKP milletvekillerinden biri, kendine uzatılan TV. kamerasına bakarak “bu kaset olayını da Ergenekon düzenlemiştir” demesinin düzeltecek neresi var Allah aşkına?
Bu tür konuşmalar devlet adamına yakışmayan söylem biçimleri değil midir?
Başbakanın “yalanlamada bulunmamasına üzüldük” demesini, ne kadar inandırıcı bulabilirsiniz?
Bugünkü milletvekillerinden çoğu kısa pantolonla dolaşırken Baykal siyaset yapıyordu.
Son dönemde Baykal’ın cumhuriyetin, demokrasinin, hukukun savunuculuğunu yaptığını yadsıyabilir miyiz?
Baykal’ın istifası üzerine yine çirkin politika yapanlar, konuyu enine boyuna düşünmeden konuşmamalıdırlar.
Ama öyle olmuyor.
Gerek politikada gerek televizyonlarda akıl yarışı yapılıyor.
İlk genel başkanlığını Mustafa Kemal’in yaptığı CHP’nin son genel başkanı Baykal, bir çirkin senaryonun gereğini yiğitçe yaptı.
Gerisi iktidara kalmıştır.
Bu çirkin görüntü olayı aydınlatılmalıdır.
Bu konudaki sorumluluk da iktidarındır.
Baykal’ın istifasını yakında yapılacak kurultaya yönelik bir siyasal proje olarak değerlendirenler, belki de yarın utanacaklardır.
Şimdi bir kesim, iki hafta sonra yapılacak olan CHP kurultayında, Baykal’ın yeniden aday olup olmayacağını tartışıyor.
Oysa önümüzde Anayasa için bir halk oylaması var.
İktidar partisi her ne kadar “zamanında yapılacak” diyorsa da bir erken seçim olasılığı var.
Keşke bu iki konuyu tartışabilsek.
Baykal, istifasıyla bu iki konuya da ivedilik kazandırmıştır.
Bir kesim hala dananın altında buzağı arama telaşı içinde.
CHP’liler, bu konuyu yüzüne gözüne bulaştırmadan, genel başkanlarının istifasını değerlendirmeli, partinin geleceğini ve durumu demokratik bir biçimde çözüme kavuşturma becerisini gösterebilmelidirler.
Çünkü CHP’ye ve CHP’nin muhalefetine gereksinim vardır.
Akıl yarışı yapmanın zamanı değildir…
|