Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine GANDİ denmesini ister miydi, istemez miydi bilinmez ama medya tarafından bu yakıştırma üstüne yapışıp kaldı.
Gandi, Hindistan’da çağının simgesi ve önderi olmuştu.
Tek benzerlik, Gandi’nin öldüğü yıl Kemal Kılıçdaroğlu’nun doğması olsa gerek.
Kılıçdaroğlu’nu Gandi ile benzeştirmenin yanlışlığından söz etmek istemiyorum.
CHP, Cumhuriyeti kuran parti.
CHP, ilk genel başkanının Mustafa Kemal olduğu parti.
CHP, milli şef İsmet İnönü’ün dönemi de dahil lider yetiştiremeyen, liderliğe oynayanları törpüleyen bir parti.
Yıllardır CHP’nin başında bulunan Deniz Baykal’ın yüzü de politikası da eskidi.
Toplumun her kesiminin çirkin ve ahlaksızca bulduğu bir uçkur senaryosuyla, partisinin başından ayrılması ise başlı başına bir yanlıştı.
Önümüzdeki günlerde neler olur?
“Kral öldü yaşasın kral” çığlıkları arasında genel başkanlığa aday olduğunu açıklayan Kılıçdaroğlu başarılı olabilir mi?
Bir partide üst düzey görev alma hırsı içinde bulunanlar çoksa, o partiden ne köy olur ne de kasaba…
Ancak CHP gibi cumhuriyetle yaşıt ve sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir partide yaşanan çalkalanmalar, er geç durulacak, taşlar yerli yerine oturacaktır.
Baykal istifa etmekle tavrını ortaya koymuştur.
Ona geri dön çağrılarına suskun kalarak, esnek yanıtlar verenlere karşı Baykal, Kılıçdaroğlu’na karşı olup olmadığını zaman geçirmeden açıklamak ve berraklık getirerek genel kurulun önünü açmak zorundadır.
Çünkü CHP’de, istifa etmesine karşın bir Deniz Baykal ağırlığı vardır.
Siz bu yazıyı okuduğunuz sırada CHP’deki gündem değişmiş olabilir.
Benim cennet ülkemde zaten gündem yaratmakta sıkıntı yoktur.
Yarın yeni bir gündem de patlatılabilir…
CHP’liler şu anda Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler ve desteklemeyenler diye ayrışma noktasında olmamalıdırlar.
Parti içi iktidar savaşına girerlerse, yenilginin başlangıcından başlayarak ilk adımı atmış olurlar.
Cennet ülke ayağımızın altından kayarken, CHP’lilerin de birlik yerine ayrışma içinde olmaları, üst üste birkaç kez yanlış olur.
Kılıçdaroğlu dürüstçe, yiğitçe kendini ortaya atmıştır.
Gerisi CHP’nin kurultay delegelerine kalmıştır.
Deniz Baykal karizmatiktir,
Deniz Baykal iyi bir konuşmacıdır ancak o da bu iş buraya kadarmış deyip, CHP’nin onursal başkanlığı ile yetinmelidir.
Ve Deniz Baykal artık susmalıdır.
Çünkü CHP kendi içinde uzlaşmayı sağlamak zorundadır.
Evet, CHP’nin 33. kurultayı başlıyor ama ne başlama…
|