1993,
2010…
Ne oldu 1993 yılında?
Sivas’ta kanlı bir saldırı düzenlediler.
İnsanları diri diri yaktılar.
Oysa o insanlar Sivas’a giderken düşüncelerini, sevinçlerini de birlikte götürmüş, orada buluşacakları insanlarla paylaşmak istemişlerdi.
Olmadı.
İlkel bir anlayış bu insancıl duygulara fırsat vermedi.
Geçtiğimiz hafta Cuma günü, 2010 yılının 2 Mayıs’ıydı.
1993 yılının 2 Mayıs’ı ile 2010 yılının 2 Mayıs’ı arasındaki zaman dilimini varın siz hesap edin.
İnsanların içinde yakılarak öldürüldüğü Madımak Oteli o günden bu yana gündemden düşmedi.
Hala da gündemde.
Olayla ilgili hiçbir çözüm üretilmedi.
Düşünceleriyle, sevinçleriyle Sivas’a gidip orada yakılarak öldürülenlerin yakınları, her yılın 2 Mayıs’ında oraya gözyaşları ile gittiler.
Ama ne çare ki gözyaşı yangın söndürmeye yetmiyor.
O gün Sivas’ı yönetenlerden belediye başkanı olanı, milletvekilliği ile ödüllendirilerek yüce meclise gönderildi.
Karıştırıcı olduğu bilinen bir meclis üyesi ise o zamandan bu yana yurt dışında yaşıyor.
Dönemin başbakanı Tansu Çiller’in vicdanı rahat mı bilmem.
Yardımcısı Erdal Bey zaten Sivas’ta yakılarak öldürenlerin arasına katıldı.
Sivas olayları bir direnci ortaya çıkardı.
Yakılarak öldürülenler, olayın geçtiği yerde her yıl anıldı.
Madımak Oteli önce bir kebapçı dükkânı oldu.
O direnç yine devreye girdi, dükkân kapatıldı ancak dükkânı kapatan mülk sahibi isterlerse burayı devlete satabileceğini söyleyerek yüksek rakamlardan söz etti.
Yakılarak öldürülenlerin yakınlarının, dostlarının ve olayı kınayanların amacı, bu otelin bir utanç müzesi olarak düzenlenmesiydi.
1993 yılında aydınları bu otelde koruyamayan devlet o zaman da ortada yoktu bu gün de yok.
Bu yıl devleti orada bir bakanıyla görenler biraz umutlandılar ancak yine sonuç çıkmadı.
Madımak’ın yangını artık söndürülmelidir…
Kendi yurttaşını, kendi dindaşını, kendi insanını tekbirlerle yakan ilkel anlayış hala kaybolmuş değil ve hala fırsatlar kolluyor.
Çünkü dost düşman belli değil.
Çünkü at izi it izine karışmış…
Cennet ülkem ve bu cennet ülkede yaşayan güzel insanlar, dilerim böyle bir felaketle bir daha karşılaşmazlar.
|