Birkaç milletvekili, birkaç öğretmen (mutlaka idarecidir) birkaç öğrenci ve birkaç öğrenci velisi.
Önlerinde de bir masa…
Fotoğraf güzel.
Bu güzel fotoğraf bütün gazetelere servis edilmiş.
Konu neymiş efendim;
Konu da güzel;
“Eğitim sorunları masaya yatırıldı…”
Biri çıkıp, “etmeyin, eylemeyin, sizin esameniz mi okunur?” diye sorsa.
Soramaz da sorsa diyoruz.
Bunu düşünen yok.
Gaziantep eğitimindeki tablo ilkin müsteşarını sonra da bakanı kentimize getirdi.
Ancak bayan bakan bile konuyu masaya yatıramıyor, siz mi yatıracaksınız?
Ne diyor bayan bakan; “belediyeler eğitim konusunda göreve” diyor.
Belediyeler sanki bakanlığına bağlı.
Konuyu belediyeler çözecekse, bu işle ilgili bakanlığa ne gerek var?
Eğitim konusunda tüm tasarruf yetkisini verirsiniz belediyelere, onlar da bunca işlerinin arasında eğitimi düze çıkarır, belli bir noktaya getirirler.
Ancak başlangıç olarak yine de iyi şeyler oluyor;
İl müdürünün makam aracının yenilenmesi,
İlkin müsteşarının, sonra bakanın Gaziantep’e gelmesi,
Bakanın halisane temenni duygularıyla belediyelere görev pas etmesi gibi önemli konulardan sonra eğitim nasıl olsa düzelir(!)
Ne demişti Osmanlının Maarif Nazırı;
“Şu mektepler de olmasa maarifi eyle bir idare ederdim kiiii…”
Böyle değil miydi yoksa?
Ya da benim aklımda böyle kalmış.
Yazımın başında verdiğim o güzel fotoğrafa geri dönersek;
Neydi o fotoğraf?
Birkaç milletvekili, birkaç öğretmen, birkaç öğrenci, birkaç öğrenci velisi.
Önlerinde de bir masa.
Fotoğraf böyleydi.
Alt yazısı da şöyleydi;
“Eğitim masaya yatırıldı…”
Ne deyek ağam?
Bizim aklımız da bunca işte.
Masaya yatırdığımız eğitimin başının altına bir de yastık koyunca ne olur?
“Uyu uyu yat uyu” olmaz mı?
|