Her sorun çözülmüş, askerlik süresi ve türban tartışılıyor.
Hele de türban…
8 yıldan bu yana iktidarda olan parti, türban sorununu çözmeyi bir tarafa bırakın, politik enstrüman olarak kullandı hep.
Politikada az deneyimi olan CHP’nin genel başkanı Kılıçdaroğlu, “türban sorununu biz çözeriz” deyince konu yine ısıtılarak temcit pilavı gibi ortaya sürüldü.
Kim aç, kim açıkta, kim işsiz düşünülmüyor bile.
Çalışanların ve emeklilerin aldıkları maaşla ay sonunu getiremedikleri bilinen bir gerçek.
Sorsanız, “işte zam yaptık ya” diyecekler.
Yapılan zamdan memnun olanı gören var mı bilemiyorum.
Asgari ücreti belirleyecek komisyon havalarda uçuyor.
Komisyon üyelerine, “tespit ettiğiniz asgari ücretle çalışır mısınız?” diye soran biri çıksa, sanırım gülüp geçerler.
Bunca işin arasında Cumhurbaşkanı’nın eşi, konuk cumhurbaşkanının eşine başörtüsü hediye ediyor.
Hediye edecek başka bir şey yokmuş gibi…
Mecliste bir milletvekili konuşma kürsüsüne çıkıyor ve susma eylemi yapıyor.
Meclise başkanlık eden zat da hemen oturuma 10 dakika ara veriyor.
YÖK bitmiş, kamu görevi yaptığını sanıyor.
KPSS karman çorman, yeni yeni güvenceler aranıyor.
Yargı zaten bağımsız(!)
PKK sorunu bitmiş gibi bakılıyor ama KCK davası sürüyor.
Herkes konuşuyor.
Her kafadan bir ses çıkıyor.
Çözüm üretiliyormuş gibi yapılıyor, çözümsüzlük yumak yumak dolanıyor.
xxx
Bazı yazılar vardır.
Konserve gibidir.
Güncelliği yoktur.
Ne zaman kullanırsanız kullanın, fark etmez.
Bu yazımı da konserve yazı olarak değerlendirip öyle okuyun.
İsterseniz okumayabilirsiniz de…
Buraya kadar geldiğinize göre okumuşsunuz demektir.
Konserve bir yazı işte…
|