Birden aklıma geldi, yaklaşık altmış yıldır Filistin halkına kan kusturanlar, onları çoluk çocuk katleden İsrailliler, acaba yaptıklarından pişman olmuşlar mıdır?
Onların arasında da bizde olduğu gibi Filistinlilerden özür diliyoruz türünden bir kampanya var mı?
Ya da önümüzdeki günlerde olacak mı?
Doğrusunu söylemek gerekirse sanmıyorum.
Ama İsrail birkaç gün önce tüm dünyanın gözlerinin içine baka baka birçok kez olduğu gibi Gazze’yi füzelerle vurdu ve yaklaşık dört yüz kişi bu saldırı da yaşamını yitirdi.
Bu olay İsrail’in Filistin’e ilk saldırısı değildi, kuşkusuz sonuncusu da olmayacak.
Lafa gelince bizim gibi emperyalizmin hedefindeki bir ülkeye sözüm ona demokrasi, özgürlük, insan hakları konusunda ahkâm kesen ABD ve AB...
İsrail saldırısı karsısında dut yemiş bülbüle dönmüşlerdir.
ABD’nin insancıl maskeli kukla örgütü Birleşmiş milletlerin aldığı tutum da, hamisi ABD’den çok da farklı değildir.
Bu gün gerek ABD, gerekse AB, bu sessiz kalışlarıyla dolaylı olarak İsrail saldırganlığını desteklemektedirler.
Bunlar için demokrasi sadece kendi istediklerinin olmasıdır, bu olmadığı takdirde biliniz ki ağzınızla kuş tutsanız yaranamazsınız. Aslında bu saldırı öncesini biraz ortaya koyduğumuzda olan biten daha ayrıntılı olara k ortaya çıkacaktır.
Filistin ‘de uzun bir aradan ve birçok ertelemeden sonra 2006 yılında genel seçimler yapıldı. Seçimlerin sonucunda yaklaşık yüzde altmış oy oranıyla Hamas iktidarı aldı.
Her türlü planını El-Fetih’in kazanması üzerine yapan ABD, AB ve İsrail bu sonuç karsısında hayal kırıklığına uğradı.
Gerek ABD…
Gerek AB…
Gerekse İsrail, Hamas’ı iktidar olarak tanımadıklarını ilan ettiler.
Tabi bu kadarla kalmadı.
Giderek saldırı daha fazla artı ve sonucunda Filistin’i uluslar arası alanda yalnız ve çaresiz bırakmak için ne gerekiyorsa onu yaptılar.
Deyim yerindeyse ablukaya aldılar.
İki yıla yakındır Filistin’e karşı bir ambargo uygulanmaktadır
Bunun sonucunda…
Filistin yönetimine uluslar arası antlaşmalardan doğan yasal alacakları bile verilmemektedir.
Tüm bu yapılanlar sırasında Arap ülkeleri ise olayları sadece kayıtsızca izlemekle yetinmektedir.
Bu gün de İsrail tüm dünyanın gözü önünde acımasızca saldırmakta çoluk çocuk demeden katletmekte ve herkes bu yaşananları kayıtsızca izlemektedir.
Aslında bu olayla bir kez daha ortaya çıkmıştır ki AB ve ABD’nin demokrasi anlayışları tamamen kendi egemenliklerini kurmak ve ulus devletleri tasfiye amacını taşımaktadır, bu genel olarak emperyalizmin de demokrasi anlayışıdır.
Fi tarihindeki bir olay için, ülke meclislerinden birbiri ardına ülkemizi soykırımla suçlayan yasalar geçirenlerin, bu olay karşısında sessiz ve kayıtsız kalmaları bunu kanıtlamıyor mu?