Geçtiğimiz gün, her yıl olduğu gibi 24 Kasım öğretmenler gününü kutladık.
Bu yıl, 24 Kasımda yeni bir yazı yazmaya gerek duymamıştım.
2009 yılında günle ilgili yazımı “repete” yapmıştım.
Çünkü değişen pek bir şey yoktu.
O yazımda eksik kalan ve bir araştırmayla bu yıl ortaya çıkan bir gerçeği de bugün yazayım dedim.
Efendim, bu araştırmaya göre öğretmenlerin % 42 si şans oyunları oynuyormuş.
Yani resmi ve yasal kumar…
Yani kumarhanenin sahibi ve işletmecisi de resmen ve şahsen devlet.
Yani şans topu, sayısal loto, spor toto, Milli Piyango gibi…
Hani sloganı “size de çıkabilir” olan resmi bir devlet kuruluşumuz var ya.
İşte sevgili öğretmenlerimizin % 42 si, bu devlet kuruluşunun ürettiği her türlü kumarı oynuyorlarmış.
Bitti mi?
Bitmedi.
24 Kasımda günlerini kutladığımız sevgili öğretmenlerimizin % 80 ninin kredi kartı borçları varmış.
Ve bu sevgili öğretmenlerimiz kredi kartı borçlarının her ay asgarisini ödeyebiliyorlarmış.
Her yıl 24 Kasım günlerini kutladığımız sevgili öğretmenlerimiz asıl görevleri nedir?
Yeni yetişen kuşakları eğitmek, öğretmek, geleceğe hazırlamak.
Yahu benim sevgili öğretmenim kendi geleceğinden, yetiştirmeye çalıştığı kendi çocuklarının geleceğinden kuşku duyarken, yeni yetişen kuşağa, yani öğrencilerine ne kadar yararlı olabilir?
Bu gerçeği düşünen var mı?
İşte 24 Kasımdan 24 Kasıma dudaklarına bir parmak bal sürüyoruz ya!
Yetmez mi?
Bir de arada bir “40 bin öğretmen ataması yapılacak”, “50 bin, 60 bin öğretmen ataması yapılacak” demeçleriyle umut sömürüsü yok mu?
Durum böyle olduktan sonra atanmışların da atanacakların da onların yetiştireceği genç kuşakların da Allah yardımcısı olsun desek, bize kızan olur mu?
Olur olur…
Hatta sevgili öğretmenlerimizden bile kızanlar olur.
Buna adım gibi eminim.
Biz yine de herkesin bildiği ve bizimde doğru bildiklerimizi yazalım da kızan yine kızsın.
Belki bir gün “Allah razı olsun, derdimizi, sorunlarımızı dile getirdin, sağolasın” diyen çıkar.
|