Bir geleneğimiz vardı; Yerli Malı Haftası diye bir hafta içinde çeşitli etkinliklerle kutlamalar yapardık.
Her yılın 12 – 18 Aralık arasındaki haftayı yerli malı haftası olarak belirlemişlerdi.
Kimler belirlemişse iyi de etmiş.
Günümüzden 60 yıl önce, yani bizim kuşağın çocukluk yıllarında, yerli malı haftasını öyle coşkulu kutlardık ki beslenme bayramı olurdu sanki.
Hafta süresi içinde ayrı ayrı her sınıfta kutlanan Yerli Malı Haftası, çocuklar için tam bir keyif haftasıydı.
Her öğrenci evinden çeşitli yiyecekler getirir, bu yiyecekler geniş bir masaya dizilir ve öğrenciler, öğretmenler masanın etrafında toplanırdık.
Öğretmenlerimiz, yerli malının ne demek olduğunu, yerli malı kullanmanın ülke ekonomisine getirdiği yararları anlatır, öğrencilerini yerli malı kullanma konusunda bilinçlendirerek eğitirdi.
Yerli malı haftası için okula neler götürülürdü?
Tamamı ev yapımı ve el emeği olan sucuk, bastık, nuska, kesme, yarma, kuru üzüm ve benzeri yiyecekler.
Yiyeceklerin yanı sıra yine yaşamın her diliminde kullanılan yerli üretim havlu, basma(bir tür entarilik kumaş) el emeği olan çeşitli kullanım araç ve gereçleri de yerli malı haftasında sergilenen yerli ürünlerdi.
Ve sonunda tüm öğrenciler getirdikleri yiyecekleri arkadaşları ve öğretmenleri ile birlikte yerler, geriye kalan kullanım ürünleri ise yeniden evlere götürülürdü.
Şimdilerde yerli malı haftası nasıl kutlanıyor bilemiyorum ama tahmin edebiliyorum.
Yukarda saydığım ve yerli malı haftalarında sergilenen yiyecekleri yapanlar pek kalmadı.
Yerli üretime de burun kıvırır olduk.
Bu hafta kutlamaları yapılan yerli malı haftasında neler yapılıyor diye vallahi merak ediyorum.
Her şeyin ithal malı olduğu günümüzde yerli malı haftası kutlamanın da ne demek olduğunu pek anlayamıyorum.
Ha, usulen kutlayalım, bu bizim alışkanlığımızdır deniyorsa, buyurun kutlayın.
Geleceğimiz olan ilköğretim öğrencisi çocuklara, yerli malı kullanma konusunda konuşma yapmaya çalışan öğretmene, bu çocuklar bakıp bakıp güleceklerdir.
Çünkü hazırlanan masada yerli malı bir ürüne rastlayamadıkları için, öğretmenlerinin ne demek istediğini pek anlayamayacaklardır.
Biz yine de çocukluğumuzdaki o teraneyi “terennüm” edelim
“Yerli Malı Yurdun Malı, Herkes Onu Kullanmalı…”
|