Ülke olarak bazen ayrıntılara takınılıp asıl senaryoyu gözden kaçırdığımız oluyor.
Onun için zaman zaman asıl senaryoyu, uygulanmak istenen projeleri tekrar,
tekrar hatırlatmak gerekebiliyor.
Hani küreselleşme falan deniyor ya, böyle denilince de bizdeki bazıları da
sanıyorlar ki hep birlikte küreselleşeceğiz.
Elbette böyle bir şey yok.
Yani hep beraber küreselleşme falan gibi sözler tamamen insanları uyutmaya
yönelik olarak ortaya atılmaktadır.
Daha da açıkçası birileri küreselleşirken birileri de sömürgeleşir işin gerçeği bu.
Şimdi buradan devam edelim…
Eğer sizin şirketleriniz de dünyanın en ücra köşelerine kadar gidip,
oraları pazar haline getiriyorsa siz gerçekten küreselleşmişsiniz…
Yok, eğer siz kendi ülkenizde, kendi pazarınızı bile küresel şirketlere ağzına kadar açmışsanız…
Siz küreselleşen değil…
Sömürgeleşen taraf olursunuz ki bu ikisini birbirine karıştırmamak gerekiyor.
Hani deniyor ya ulus devletler ortadan kaldırılmalı…
Kim diyor bunu, dünyanın en büyük ulus devleti.
Amaç Ulus devletlerin tamamen kendi açık pazarları olmasını sağlamaktır.
İşte ordunun küçülttürülmesi…
Gümrüklerin kaldırılması ya da çeşitli muafiyetlerin sağlanması,
Ülkenin etnik ya da dinsel parçalara ayrılması hep bunu sağlamak içindir.
Ulus devletlerin kendi pazarları ortadan kaldırmalı, yabancıya sınırsızca açılmalı ve
küçük küçük şehir devletçiklerine ayrılmalı ki küreselleşme istenildiği gibi sağlanabilsin.
Ülkemizde son günlerde asıl senaryodan kopuk olarak tartışılan iki dillilik ve
özerklik konularını da tamamen bununla birlikte düşünmek gerekmektedir.
Bu konu tam da emperyalizmin istekleri doğrultusunda tamamen demokrasi
çerçevesi içinde tartılmaktadır ki yanlıştır.
Burada asıl tartışılması gereken konu BOP’ tur
Peki, BOP nedir? Kısaltmadan da anlaşılabileceği gibi Büyük Ortadoğu Projesidir.
Bu proje aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 24 ülkenin sözde demokrasi adına
sınırlarının değiştirilmesini hedeflemektedir.
Yani ABD, Türkiye’den Çin’e kadar olan ve dünyanın en büyük doğalgaz ve petrol
kaynaklarına sahip olmak ve bu yolla tüm ülkeleri denetlemek istemektedir.
Asıl amaç bu, dünyanın enerji kaynaklarına sahip olmak ve dünyayı sınırsız pazar
haline getirmek.
İşte bu amaçla ABD, bölgede kuzey Irak’la başlayıp giderek Türkiye,
İran ve Suriye’den de alınacak topraklarla, büyük bir Kürt devleti kurmayı
amaçlamaktadır.
İşte bu gün tartıştığımız özerklik ve iki dillik tartışmaları bunun ön adımlarıdır.
Saddam Hüseyin neden devrilmişti?
Görünürdeki gerekçeleri çok farklı olsa da gerçekte Petrolu millileştirdiği için…
Peki, nasıl devrildiğini ya da Irak’ın nasıl bölündüğünü hatırlıyor muyuz?
ABD tarafından Kürtler kışkırtılarak ayaklanma başlatıldı. Sonra Irak yönetimi
buna müdahale etti sonrasını biliyorsunuz. Çekiç güç kullanılarak 36. Paralelin
kuzeyinde Kürt devleti kuruldu.
Yani bu gün çeşitli talepler öne sürülerek Kürtler boşuna mı kışkırtılıyor sanıyorsunuz…
|