Tunus’ta, makam aracının freni patladı.
Canını zor kurtaran sürücü Suudi’ye kaçtı.
Lübnan’da makam aracının lastiği patladı.
Sürücü soluğu Türkiye’de aldı ama patlayan lastiği hala kimse tamir edemedi.
Derken efendim yine kuzey Afrika ülkeleri olan Fas ile Cezayir’de de bu tür araç kazaları yaşanmaya başladı.
Bu arada Balkanlar’dan da bir acı fren sesi geldi.
Arnavutluk’ta yol kazaları görüldü.
Arap Yarımadası’nın güney ucundaki Yemen boş durur mu?
Orada da çeşitli kazalar yaşanırken son ses yine kuzey Afrika’dan geldi;
Mısır’da halk mısır patlatmaya başladı…
Sağımızda, solumuzda, önümüzde, ardımızda bu tür kazalar yaşanırken biz nelerle uğraşıyoruz?
Seçim iklimine girdiğimizden dolayı, iş konusunda umut sömürüleri yapıyoruz, toprak altında yeni madenler keşfediyoruz.
Bu iş konusu epey başımızı ağrıtacak gibi görünüyor.
Bakın, Adalet Bakanlığı için sözleşmeli ve kadrolu 574 kışı alınacağı duyuruluyor.
Aman Allah’ım 6144 kişi başvurmuş.
Bunlarda da sınav dışı bazı özellikler aranıyor.
Neymiş bu aranan özellikler?
Uygun boy ve uygun kilo koşulu…
İşsizliğin boyutunu, iş için başvuruda bulunanların boylarının ölçülmesiyle anlayabiliyoruz
Daha nelerle uğraşıyoruz?
Futbol maçlarında ıslık çalanlara 6 aydan başlayarak 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi istenen yasa tasarılarıyla uğraşıyoruz.
Daha daha…
30 kuruş aylıkla çalışırken, alacağı kıdem tazminatıyla rahatlayacağını umut eden işçiye, bu kıdem tazminatını kaldırarak darbe vurmayla uğraşıyoruz.
Gelelim uğraştığımız en önemli konuya.
Başta da belirttiğim gibi seçim yelkenini açtık ya!
Şimdi tüm partilerde, tüm parti liderlerini kara kara düşündüren bir konu daha var;
Ceylan derisi koltuklara kimleri oturtabilecekleri konusu.
Dün de yazmıştım, lider demokrasilerinde lider sultası geçerlidir.
Lider, o ceylan derisi koltuğa kimi oturtmak isterse onu oturtur.
Hal böyleyken, bunca masraf ederek, bunca yorgunluk ve sıkıntı çekerek seçim yapmanın ne anlamı var?
Yazı mı tura mı yöntemiyle, kura sistemiyle ya da yeni yöntem boy ölçüsü ile ceylan derisi koltuklar doldurulur, olur biter.
Cici demokrasilerde çözüm tükenir mi?
|