“Kamu çalışanlarına ek gelir geliyor.”
“60 bin memur alınacak.”
“80 bin öğretmen alınacak.”
“Evsizlere TOKİ’den 250 bin konut”
“Polisler bundan böyle askerlikten muaf tutulacak.”
“10 bin polise amirlik unvanı verilecek.”
“Torba yasayla çalışanlar rahatlayacak.”
Nedir bunlar?
Son günlerde sıkça duyduğumuz seçim yatırımı demeçler.
Üstelik bunlara karşı çıkanlar biber gazıyla, basınçlı suyla püskürtülüyor.
Bunlar genelde.
Bir de Gaziantep özeline bakalım;
“Hafif raylı sitemin geçeceği güzergaha da yeşil halı yakışıyor canım…”
“Şahinbey Belediye Başkanı, Muhasebecilerin yüz akıdır”
“Şehitkamil Belediye Başkanı halkıyla iç içe.”
“Anakent Belediye Başkanı takdir topluyor.”
Yani her şey tıkırında.
Kıbrıs’ta “Ankara elini yakamızdan çek” diye bas bas bağırıyorlar.
Başbakan, Kıbrıs’taki yöneticilere, “elinizde çekimleri var, bulun, yargılayın” diye haber yolluyor.
Tam o sırada Kıbrıs’ın 2. cumhurbaşkanı Talat Ankara’ya gelip görüşmelerde bulunuyor.
“Yahu Kıbrıs’daki bu sıkıntı da nereden çıktı?” diye sorgulayan yok.
İşin ilginç yanı, Kıbrıs’ta asgari ücret 1.300 liraymış.
Ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomisi, Türkiye’nin yardımlarıyla ayakta durabiliyormuş.
Vay edepsizler vay…
KKTC’de 178 bin kişi yaşıyormuş ama 240 bin araç varmış.
Vay haddini bilmezler vay…
Ortalama bir ailenin aylık harcaması 6 – 7 bin lira arasındaymış.
Vay aç gözlüler vay…
Ve KKTC ile aramız açılma noktasına gelinmiş.
Vay ki vay…
Türkiye donuyor.
Donduğumuzun farkında bile değiliz.
Çünkü soğuk gelişmeler, uyku halini birlikte getirdi.
Hep birlikte uyuyoruz.
Cennet ülkemde her gün bomba paniği yaşanıyor ama panik yaratan bombalar hep boş çıkıyor.
Şimdilerde de “kağıttan kaplan” polemiğini dillerimize doladık.
Politika böyle yersiz söylemlerle kirletiliyor ve karşı tarafın eline kozlar veriliyor.
Bu arada, biraz önce “Türkiye donuyor” dedik ama Güneydoğu’ya daha kış uğramadı.
Şubat ayının neredeyse ortalarına geliyoruz kar yok, yağmur yok, kış yok.
Bu işin sıkıntısını salt çiftçiler değil tüm toplum çekecek ama biz işin hala farkında değiliz.
Kışın ortasında baharı yaşadığımız için sevindikçe seviniyoruz.
Velhasıl işler tıkırında(!)
|