Yüksek Seçim Kurulu kararını verdi;
12 Haziran genel seçimlerine 27 adet siyasal parti katılabilecek.
Aslına bakarsanız siyasal parti sayımız 27 değil, 50 ye yakın ama onlar tabela partisi olmaktan öteye gidemiyor demek ki…
Yarın sandık başına gidecek seçmen yurttaşlar, ellerine aldıkları oy pusulasını incelerken, kimi seçeceklerine değil, oy verecekleri partinin logosunu arayacaklar oy pusulasında.
O partiden gösterilen aday kimmiş, neyin nesiymiş, kendisini mecliste temsil edebilecek donanımda mıymış düşünmeyecekler bile.
Bir ellerine verilen mührü, öteki ellerine verilen seçim pusulasını alarak paravanın arkasına girecekler ve sıralanmış 27 partiden, logosunu beğendikleri partinin hanesine mührü basacaklar ve yurttaşlık görevini yerine getirmiş olmanın rahatlığıyla evlerine gideceklerdir.
Seçim sonuçlarına göre, daha doğrusu seçmenin tercihine göre çıkan sonuçtan bir parti ya da koalisyon olarak birkaç parti birleşerek iktidara gelecek ve bizi yönetmeye başlayacaklardır.
Seçim öncesi bazı partilerin seçim ittifakı görüşmeleri sürüyor.
Örneğin DP, BBP, SP ve TP seçim ittifakı için çırpınışlar sergiliyorlar.
Çünkü tek başlarına girecekleri bir seçimde % 10 barajının altında kalacaklarını düşünüyorlar.
Şu anda solda bir ittifak arayışı yok.
Oysa olmalı.
Sosyal demokrat geçinen tüm partiler bir araya gelerek seçim ittifakı yapmalılar ki seçime çok daha güçlü girebilsinler.
Seçim yaklaştı ya!
Seçim anketleri de yapılmaya başladı.
Ben hiçbir dönemde seçim anketlerine itibar etmedim.
Çünkü çoğu taraflı anketler yapıyorlardı.
Parasını veren, anket birincisi çıkıyordu.
Yani seçmeni, seçmenin oyunu dikkate alan pek yoktu.
Herkes kendi meşrebine göre anketler yapıyor ve parasını da alıyordu.
İşsizlik, yoksulluk kimsenin pek umurunda değil.
Varsa seçim, yoksa seçim.
Çünkü seçimlerde para kazanacak şakşakçılar her seçim döneminde bol miktarda olur.
Her partinin mitingine koşuşturup şapalak çalan zübüklere sık rastlanır.
İşsizlik, yoksulluk, ülke çıkarları onun umurunda değildir.
Allah tüm partileri bu tür zübüklerden ve zübüklüklerden korusun.
Ha, unutmadan ekleyeyim;
Tanzanya, yatırımcı Türkleri bekliyormuş…
|