Bilim adamları, dünyanın bilmem kaç milyar yaşında olduğunu söyleyip duruyorlar.
Bırakın birkaç milyar yılı, bundan 500 yıl önce de 400 yıl önce de 300 yıl, 200 yıl, 100 yıl önce de dünyada şiddetli depremler ve her şeyi önüne katıp götüren deniz kabarmaları yaşanmamış mıdır?
Bu deniz kabarmalarına şimdilerde tsunami deniyor…
Globalleştiğimizi sandığımız dünyanın herhangi bir tarafında yaşanan depremleri, rahat koltuklarımıza yaslanarak “vay be” höykürmeleriyle izleyebiliyoruz.
Tsunamileri de öyle.
Günümüzde iletişimin geldiği nokta budur işte.
Benim cennet ülkemde telefonlar dinleniyormuş, her kurumda birkaç köstebek varmış, tümü fasafiso.
Bakın, Japonya’da yaşanan yıkıcı depremi ve ardından gelen tsunami dediğimiz dev dalgaları, hepimiz evlerimizde, iş yerlerimizde televizyonlardan izledik.
Bu televizyonlar icat edilmemişken depremler yok muydu?
Bu televizyonların adı bile yokken, tsunamiler yok muydu?
Bu tür doğa olayları, dünyanın oluşumundan bu yana var olmuştur.
Ancak o zamanlarda insanlar henüz iletişim araçlarını icat etmediği için pek haberdar olunamamıştır.
Şimdi öyle mi?
Adını bile bilmediğimiz, haritada yerini bile bulamadığımız bir ülkede, bir adamın kulağını bir maymun çekiyor, biz kaykılarak oturduğumuz koltuğumuzda bu olayı izliyoruz.
Bizim cumhurbaşkanı konuşurken, iletişim teknolojisinin bunca geliştiğinden haberi olmayan dangalak bir sinek, gelip yanağına konuyor, biz rahat koltuklarımızda gülerek izliyoruz.
Geçtiğimiz gün Japonya ilkin 8.9 şiddetinde bir depremle sarsıldı.
Ardından deniz taştı yani tsunami olayı meydana geldi.
Biz binlerce kilometre uzakta, yaşadığımız kentte ya da köyde televizyonlardan izlemedik mi?
Dünya gide gide küçülüyor.
Dünya globalleşiyor.
Dünya küreselleşiyor.
Dünyanın ağaları, Ortadoğu’nun haritasını yeniden çizmeye çalışırken, kalem Kuzey Afrika’ya kadar kayabiliyor.
Siz bakmayın Kuzey Afrika ülkelerinde yaşananlara.
Onlar üvertür.
Amaç Ortadoğu’yu ele geçirmek.
Yahu dünya bu kadar küçüldü mü?
Haydi, herkes uyusun…
Uyandığımızda bakın daha neler göreceğiz.
Görebilme yeteneğimizi yitirmediysek…
|