Benim kuşağım, ilk gençlik yıllarında CHP’ye oy verenlere solcu DP’ye, AP’ye oy verenlere sağcı derdi.
Solculuğun ne demek olduğunu bilmeyenler, kendi meşreplerine göre solcu geçinir, sağcılığın ne demek olduğunu bilmeyenler de haftada bir cuma namazı kılmanın sağcılık olduğunu sanırlardı.
Çünkü sağcılığın, solculuğun tanımı yapılmamıştı.
Belki de yapılmıştı ama bizim bundan haberimiz yoktu.
Günümüzde olduğu gibi o zamanlarda da kitap, gazete okuyan az olduğundan, sağcılığın, solculuğun bilimsel olarak tanımını bilmek olanaksızdı.
Herkes kafasına göre ya solcu ya da sağcıydı.
Sapın samana, tozun dumana karıştığı yıllar geçti aradan.
Çevreme bir bakıyorum da solcu olmadığı halde CHP’ye oy verenlerin hala solcu sanıldığını, sağcılığın ne demek olduğunu bilmeden sağcı sandığı AKP’ye oy verenlerin sağcı sanıldığını üzülerek, iğrenerek ve ürpererek görüyorum.
Kitap, gazete okumayan, televizyonlarda kimin eli kimin cebinde programlarıyla oyalanan bir toplum haline getirildik.
Hülya’nın kocasından ayrılmasına, İbo’nun silahlı saldırıya uğramasına, Gülben’in kocası ile arasının bozulmasına üzülüyoruz.
Kayseri’de kaybolan 3 çocuğun bir buçuk yıl sonra ölü olarak bulunmasını magazinleştiriyoruz ve ölü de olsa çocukların bulunmasına seviniyoruz.
Hem de hem solcu hem sağcı geçinenlerimizle.
İşin aslını, nedenini, niçinini araştıranımız yok.
xxx
Kentlerin en işlek caddelerinde, her 20 dükkandan biri seçim bürosu.
Ve hala CHP aday adaylarının solcu, AKP, MHP, SP, DP aday adaylarının sağcı olduğunu sanıyoruz.
Sağcı partilerden aday adayı olanların da solcu partilerden aday adayı olanların da tek sloganı var; “halkıma hizmet etmek istiyorum…”
Halka hizmet etmenin salt milletvekilliği ile yapılacağını sanan bir anlayış, sağcı olsa ne olur solcu olsa ne olur?
Sonuç olarak;
Dünya hemen hemen her konuda dev adımlarla ilerlerken ve bizi aptal bir pazar olarak görürken, biz hala 1950 lerin, 1960 ların, 1970 lerin sağcılık ya da solculuk sularındayız.
Ve hala hiçbir şey bilmeden hatta öğrenmek bile istemeden ve ne olduğunu da anlamadan, sağcı geçinenler sağcılığın, yine ne demek olduğunu anlayamadan, solcu geçinenler solculuğun sığ sularında kulaç atıyor.
Şu 12 Haziran gelip geçse de kimlerin sağcı, kimlerin solcu olduğunu görsek…
Görebilir miyiz dersiniz?
Sağcısıyla, solcusuyla doğruya parmak kaldırırsak belki görebiliriz.
Yoksa çevrenize, komşu ülkelere bir bakıverin.
Ne demek istediğimi, ancak çevrenizi iyi analiz edebilirseniz anlarsınız…
|