CHP de önseçim bitti.
Parti üyesi, kullandığı oyla ne demek istediğini açık açık anlattı.
“Hizmete geeeel” ağzına, “hele sen biraz dur artık” dedi.
Sıralamada umduğu yeri bulamayınca “ben böyle partinin…” diye parti adabını, oy kullananların iradesini hiçe sayanlar da çıkmış.
Ayıbın dik alası…
Öte yandan ön seçimde çıkan sıralamadaki yeriyle seçilemeyecek noktada olan milletvekilinin basın açıklamasını da takdir etmeden geçemeyeceğim. Tüm partililerine teşekkür ettikten sonra “partimin emrindeyim” mesajı vermek politikacılığın güzel tarafı.
Şimdilerde kırgınlar – küskünler – dargınlar iklimine girildi.
AKP temayül yoklamasıyla durum değerlendirmesi yaptı ama sonuç hala belli değil.
MHP’liler de merkez yoklamasının sonucunu bekliyor.
Bu partilerdeki kırgınlık – dargınlık – küskünlük de önümüzdeki birkaç gün içinde belli olacak.
Çünkü 11 Nisan günü tüm partiler, Yüksek Seçim Kurulu’na adaylarını bildirmiş olacaklar.
İktidar partisinde, tek seçici, tek karar verici, tek belirleyici olan başbakanın, halen milletvekili olanlardan 3/2 sinin üstünü çizeceği yaygın bir söylenti.
Seçime yeni yüzlerle girmek istemesi olağan karşılanabilir de bu arada kırgınlığı, dargınlığı da hesaba katmıştır mutlaka.
Hatta partinin bazı ağır toplarına, sizi biraz nadasa alalım dediği söylentilerini, gazete haberlerinde okuyoruz.
Tüm partilerde geçici de olsa yaşanacak olan bu kırgınlıkla, dargınlıkla 12 Haziran seçimine barışık bir biçimde gitmek olası mı?
Yarın partisine çalışmayacaklar olduğu gibi, adı çizilince aday olduğu partinin aleyhine çalışanlara bile tanıklık edeceğiz gibi geliyor bana.
Çünkü halkına hizmet etmenin, salt meclise girmekle olacağını sanan bazı aday adayları, aday olamayınca, gerçek yüzlerini seçim sırasında gizlice ya da açıkça göstereceklerdir.
İnanın bana böyle olaylar yaşanacaktır.
İlkesiz, basiretsiz, günübirlik yaşama sevdasındaki makyavelist bazı insanlar, ceplerindeki paraya güvenip aday adayı olurlarsa, ortaya böyle bir tablonun çıkması da normal değil midir?
Bu tür kaypaklıklara, geçtiğimiz seçim dönemlerinde tanık olmadık mı?
Bu seçim döneminin de eskiye benzemesini, aklı başında hiçbir seçmen, hiçbir yurttaş istemez.
Dilerim ve umarım böyle karamsar düşüncelerimde yanılmış olurum.
Bu konuda yanılmayı da çok isterim.
Şunun şurasında 12 Hazirana ne kaldı?
Bekleyip göreceğiz.
Bakalım nelere tanık olacağız?
|