Genel seçim öncesi cennet ülkem Türkiye’de sular bir türlü durulmuyor.
Provokatif gerginlikler yaşanıyor.
Kimse kendi haline bırakılıp düşünmesi istenilmiyor.
Yaşanan gergin olaylarda hükümet ile BDP arasında gizli bir ittifak varmış gibi görünüyor.
Nasıl görünüyor?
Yumurta atan, pankart açan, yaşın verdiği heyecanla bağıran, çağıran gençler, üniversite öğrencileri derdest edilerek gözaltına alınıp tutuklanırken, bölücü terör örgütü yandaşlarına ılımlı bakılıyor, göz yumuluyor, göz kırpılıyor, görmezden geliniyor.
Neden?
Oy uğruna…
İktidarı sürdürebilme uğruna.
Toplumbilimciler suskun.
Siyasal bilimciler pısmış.
Üniversitelerden, -fahri doktora unvanı verme dışında- ses soluk yok.
Özellikle kalemi çok keskin olan psikiyatri uzmanlarından tık yok.
Ülkede neredeyse 12 Eylül öncesine dönülmüş, her gün kan akıyor.
Çevremizdeki ülkelerin girdiği çıkmazı görmezden gelerek, o ülkelere hamilik yapma, akıl verme politikalarına giriliyor.
Yaygın, saygın ve teslimiyet içindeki basın, iktidar partisini başarılı ama mağdur göstermek için yarış içine girmiş.
Yani gazetecilik bitmiş.
Halkın haber alma hakkına saygı unutulmuş.
Benim cevval halkıma gelince; her biri bir adayın peşine takılmış.
İlke, onur, erdem, saygınlık göz ardı edilmiş.
Toplumun düşünen kesiminin birazcık da olsa güvenebileceği, inanabileceği gazete, televizyon kalmamış.
Onlar neredeyse teslim olmak için bayrak açacak duruma getirilmiş.
Neden?
Görevlendirilen hesap uzmanları, bunların muhasebelerinde dananın altında buzağı arıyorlar da ondan.
Çünkü tümünün altı yaş gibi görünüyor.
Kürtmüş, lazmış, çeçenmiş, çerkezmiş, aleviymiş, sünniymiş bunların hepsi dananın altında buzağı arama politikaları değil mi?
Ortalıkta dönen bir “mikser” var.
Herkesi bu mikserde harmanlıyorlar.
Aile bireyleri içinde devlet babadır.
Baba basiretsizse, çocuklar yaramaz olur.
Daha ne söyleyeyim?
Daha ne yazayım?
Kimi, kimleri ikna edebilirim?
Kimsenin yanında, yakınında olmadığım için yani “yandaş” olmadığımdan dolayı, kimselerin ikna olmasını da beklemiyorum.
Çünkü her insanın en değerli varlığı olan aklı var.
Önemli olan da o akılı kullanabilme becerisini gösterebilmektir.
Bilmem anlatabildim mi?...
|