Evet, sonunda bir ilk daha gerçekleşti;
Seçim öncesi çalışmalar içinde, iktidarı kaybetmeme uğruna, görevde bulunan bir orgeneral tutuklandı.
Tutuklanmasaydı, ağustos ayında yapılacak atamalarda, hava kuvvetleri komutanı olacaktı.
Artık olamayacak…
Soruyorum; Ağustos ayında Hava Kuvvetleri Komutanı olacak bu kişi bir yerlere kaçacak mıydı da tutuklandı?
Ve merak ediyorum; Nazlı Ilıcak, Mümtazer Türköne, Rasim Ozan Kütahyalı, Ergun Babahan ve buraya adını yazmakla bitiremeyeceğim televizyon bülbülleri bu konuda neler söyleyecekler?
Vallahi de billahi de merak ediyorum…
Bu konuda düşünüyorum da yahu bizim bu askerlerimiz Vaşington’dan, Moskova’dan mı ithal edilmiş?
Benim askerim, erinden orgeneraline kadar Anadolu’nun bağrından çıkan insanlardan oluşmuyor mu?
Düşünüyorum, aklım duruyor…
Bazı emekli orgeneraller içerde.
Emekli korgeneraller, tümgeneraller, tuğgeneraller içerde.
Bırakın generali, bir teğmen bile 3 yıldır içerde değil miydi?
Şimdi benim kafam allak bullak…
Biz şimdiye dek “bizim ordumuz, bizim askerimiz” diye gururlanıyorduk, göğsümüz kabarıyordu.
Yahu biz bombaların üstünde oturuyormuşuz da haberimiz yokmuş(!)
Bunu nasıl ve nereden anladık?
Emeklisinden tutun, halen görevde olanına kadar, üst düzey komutanlar, görünen o ki ülkenin altını oyuyormuş(!)
Benim sevgili halkıma böyle yansıtılıyor.
Halk ahmaksa sorun yok.
Ya değilse…
Ya gerçekleri görüyorsa.
Ya gerçekleri gördüğü halde sessiz kalmayı yeğliyorsa.
Haksızlığa, yasa tanımazlığa sessiz kalmanın da ayrı bir ahmaklık olduğunu düşünmeden edemiyorum.
Bir insan suçluysa, cezasını çekmelidir.
Ancak bir tür öç alma duygularıyla hareket edilirse, o zaman ülkenin sınırlarına telörgü çekilmesi gerekmez mi?
Banim bakanlık yapmış hemşehrim H.Celal Güzel televizyon televizyon dolaşarak yaralı bir at gibi kişneyip duruyor.
Kişnemeleri de hep iktidardan yana.
Bunu neden yapıyor?
Belki kendisinin de bir yerlere getirilmesini istiyor.
Oysa bizde “geçti borun pazarı, sür eşeği niğdeye” diye bir özdeyiş var.
HCG bu özdeyişimizi unutmuştur diye düşünmeden edemiyorum.
Başladığımız konuya yeniden dönersek;
İktidardakilerden, bugün miting alanlarında pek de hoş olmayan konuşmaları yapanlar, yarın haklarında konuştukları isimlerle birlikte, yüce çatı altında, nasıl barış içinde bizi yönetebileceklerini de merak ediyorum.
Seçim öncesi sataşmaları unutun diyorsanız unutalım.
Zaten, “hafıza –i beşer nisyan ile malül” değil midir?
Yarın her şeyi unutuveririz.
Görmüyorsanız, Allah aşkına görün.
Duymuyorsanız, Allah aşkına duyun.
Allah herkese göz, kulak, akıl, iz’an vermiş.
Bir de şunu düşünün;
Fransa’da hukukçular, Libya’ya yaptığı saldırıdan dolayı Sarkosy hakkında suç duyurusunda bulunacaklarmış.
Biz bu konuda ne yaptık?
İzmir’de Nato üssü kurulmasına izin verdik.
Düşünün, Allah aşkına düşünün…
|