Açlık sınırı, yoksulluk sınırı, yolsuzluk, işsizlik ÖSYM, LGS, LYS, yaklaşık 2 milyon genç, onların ana babaları ve bunların toplamı olan YÖK bir anda unutuluverdi,
Yüce meclisin 24. yasama dönemi kemal – i afiyetle açıldı…
Ancak bu açılış, şimdiye dek yapılan açılışlara benzemedi.
Biraz sancılı, biraz sıkıntılı oldu.
Bu sancı ve sıkıntı neden kaynaklandı?
Ana muhalefet partisi yüce çatı altına geldi ama yemin etmedi.
BDP’nin desteklediği bağımsız milletvekilleri de yüce çatı altına gelmeyerek boykot ettiler.
Yemin merasimi, her dönem olduğu gibi büyük bir ciddiyet içinde geçti.
Örneğin; milletvekilleri, toplumun huzur ve refahı için çalışacaklarına yemin ettiler.
Demokratik ve laik cumhuriyete bağlı kalacaklarına yemin ettiler.
Anayasaya sadakatten ayrılmayacaklarına yemin ettiler.
Devletin varlığı ve bağımsızlığını koruyacaklarına yemin ettiler.
Toplumun huzur ve refahı için çalışacaklarına yemin ettiler.
Milletin kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacaklarına yemin ettiler.
Yemin üstüne yemin ettiler hem de namus ve şeref üstüne.
Hep ediyorlardı, bir kez daha ettiler…
CHP’nin 24. dönem meclis açılışına katılmasını ancak CHP’li milletvekillerinin alınan gurup kararına uyarak yemin etmemelerini eleştirenler oldu.
En can alıcı eleştiri Egemen Bağış’tan geldi; “Yemin etmemek, meclis çalışmasın demektir…”
MHP yüce meclisin 24. yasama dönemine katıldı ve gerekli yemini de fire vermeden yaptı.
Her seçim sonunda yüce çatı altında şimdiye dek rastlanmayan davranışlardı bunlar.
Önceki dönemlerde her seçilen vekil çıkar, yeminini yapar, işler tıkır tıkır yürürdü.
Bu kez farklı bir mizansen vardı yüce çatı altında.
Yemin merasimini izleyen cumhurun başkanı ve cumhur, bu farkı hemen anladı ama ne cumhurun başkanı ne de cumhur konu ile ilgili bir görüş açıklamadı.
“Halkımın teveccühüyle buraya geldik” diye tevazu gösteren vekillerin tümü, aslında genel başkanlarının teveccühüyle oraya geldiklerini nedense unutuverdiler.
Öte yandan BDP’nin desteklediği ve yemin töreni için yüce çatı altına gelmeyen bağımsızlar, Diyarbakır’da toplanarak durum değerlendirmesi yaptılar ve bu toplantılarını hep Diyarbakır’da yapacaklarını halka duyurdular.
Milletvekili seçildiği halde, 3 - 5 yüksek yargıcın engellemesi ile yüce çatı altına giremeyen isimler ise, oturup kara kara düşünmeye başladılar.
Dillerinden dökülen, “halkım beni seçerek milletvekili yaptı ama ben hala neden hapisteyim” sözcükleriydi.
Sonuç olarak; alışılmışlıkların dışında yüce meclisin 24. yasama dönemi sancılı bir biçimde açılmış oldu.
Vatana, millete, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine, dış temsilciliklerimize hayırlı, uğurlu, kademli olsun.
Bu meclisten sorunlara çözüm bekleyenlerse, beklemeyi sürdürsünler.
Belki çözüm üretilir…
|