Basketçi kızlarımız, ilk kez final oynayarak potada parlarken, futbolda kıyametler kopuverdi.
Türkiye’de yaşayan 72 milyon insanın, her türlü depreme karşı bağışıklık kazandığına tanık olduk.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun yeni yönetimi henüz iş başına gelmişti ki futbolda şike dalgası ile tutuklamalar yaşanmaya başladı.
Yani yeni yönetim, masaya oturur oturmaz kucağında bir bomba buldu.
Üstelik gözaltına alınanlar arasında Federasyonun yeni yöneticileri de var.
Televizyon bülbüllerine gelince; kimi “şu kadar yıl hapisle yargılanırlar” diyor, kimi “yok canım savcılar daha çok hapis cezası isterler” diyor.
Ben de dinleyip gülüyorum.
Hele bir konu daha var ki gülmekten kırılıyorum;
Gaziantep’imin acar milletvekili Şamil Tayyar, bu şike olaylarını da Ergenekon’a bağlayarak işi bitirdi.
De gel gülme.
Tamam, suçlu varsa cezasını çeksin ama yargı kararını bekleyen yok…
Canım Türkiye’de gündem saat başı değişebiliyor.
Silivri’de, Hasdal’da tutuklu olarak kalan profesörler, gazeteciler, generaller, her rütbeden subaylar gündemdeyken ve tutuklulardan 3 kişinin milletvekili seçildiği halde tutuklularının sürdüğü konuşulurken,
CHP’nin milletvekili andına katılmaması, bağımsızların boykotu gündemdeyken,
Başbakanla CHP liderinin, MHP liderinin ve bağımsızların sözcülerinin atışmaları herkesi oyalarken,
Ve iktidarın başı, ana muhalefete “tükürdüğünü yalatmak” isterken,
Futbolda yaşanan organize şike depremi gelip gündeme oturdu.
Hadi bakalım çıkın işin içinden.
Başta İstanbul, Sivas, Trabzon ve Eskişehir olmak üzere çeşitli kentlerde, spor kulüpleri yöneticileri, takım koçları, futbolcular gözaltına alınmaya başlandı.
Yani gündem allak bullak olarak değiştirildi.
Şimdi neler olacak?
Örneğin borsadaki sporla ilgili hisse senetlerinde bir hareketlilik başlayacak.
Yöneticileri, hocaları, oyuncuları gözaltına alınan takımların taraftarları ayaklanacak.
Takımları lehine gösteriler yapacaklar, eylemlere girişecekler.
Güvenlik güçleri, gösterileri ve eylemleri engellemek için “teyakkuza” geçecekler.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra havada elektrik melektrik kalmayacak, zaten boş oturan(!) savcılar, yargıçlar harıl harıl çalışmaya başlayacaklar.
Belki de yeni ceza ve tutukevleri yapımına başlanarak, inşaat sektöründe bir canlılık bile görülecek.
Ve sonuçta bir badire daha atlatılmış olacak.
Yarın gündeme hangi konu getirilir belli değil.
Önemli olan toplumun bu tür sıkıntıları üzerinden atması için uzunca bir zamanın gerekliliği.
Yeni Meclis yönetimi, yeni bakanlar kurulu bakalım halkın rahat bir soluk alması için yeni girişimlerde bulunacaklar mı?
Halkın iradesiyle milletvekili seçilenler serbest kalacaklar mı?
CHP milletvekili andını içecek mi?
Bağımsız olarak seçildikten sonra BDP’de birleşip gurup kuranlar Hasip Dicle konusunu unutacaklar mı?
Sonuç olarak bizi yine kargaşa bekliyor diyebilir miyiz?
Böyle organize işlerden kurtulabilir miyiz?
Bekleyip göreceğiz…
|