Gaziantep, cennet ülkemin 6. büyük ili.
Bir sanayi kenti.
Şimdiye dek kebabı, baklavası ile anılırdı.
Yine öyle anılıyor ancak bir Zeugma ve bu antik kette bulunan mozaikler, Gaziantep’in dünyaya açılan penceresi oldu.
Gaziantep’in yaygın basında, televizyonlarda hep çarpık haberlerle yer alması, bu kentte yaşayan aklı başında herkesi üzer.
Ancak haber değeri olan bir olayı yayınlamamak da bir basın - yayın organına yakışmaz.
Gerçi sağlıklı, halkın haber alma hakkını ön planda tutan basın yayın organı da pek kalmadı ya…
Gündemdeki güçlüye alkış tutan bir basın yaratıldı.
Basının bu davranışının kandırmaca olduğunu anlayamayan gündemdeki o güçlü de her sözüne, her hareketine alkış tutan böyle bir basının kendisine zarar verdiğinin farkında bile değil.
Belki farkında ama işine geldiğinden farkında değilmiş gibi davranıyor.
Her neyse, Gaziantep bu kez de bir protokol karmaşasıyla gündeme geldi.
Neymiş efendim?
İlin protokol sıralamasında 32. sırada yer alması gereken AKP İl Başkanı Ahmet Uzer, Bakan Fatma Şahin’in Gaziantep’e gelişindeki protokol karşılamasında birinci sırada durmuş.
Durur durur…
Olaya müdahale etmesi gereken protokolden sorumlu vali yardımcısı, sıralamaya göz yumuyorsa, kime ne?
Hem bir vali yardımcısının, AKP İl Başkanına protokolü hatırlatması haddine mi?
Sıkıysa hatırlatsaydı.
Bakın adama suyu nerelerden içirirlerdi…
İşte böylece Gaziantep, yaygın basının gündemine yine düşüverdi.
Allah bu yaygın ve saygın basının diline kimseyi düşürmesin.
Şimdi bu konuda bir günah keçisi ararsak bulabilir miyiz?
Yok yok, ne günah keçisi arayalım ne de olayı abartalım.
Önümüzdeki günlerde böyle çok şeyle daha karşılaşacağımızdan, bu küçük protokol aymazlığını unutalım gitsin – mi?
Zaten pek unutkan bir toplum değil miyiz?
Öyleyizdir evvel Allah…
Biz neleri unutmadık ki…
xxx
Çok partili demokratik sistemlerde, muhalefet partilerine düşen önemli görevler vardır.
Şimdi bizim sistemimiz de çok partili demokratik sistem olduğuna göre, ana muhalefet partisi CHP’ye ve öteki muhalefet partilerine çok görevler düşüyor demek değil midir?
Öyledir ama CHP kendi içinde uzlaşmayı sağlayamamışken, muhalefet görevini yapabilir mi?
MHP de iç sorunlarda CHP’den geri kalmıyor.
Öteki muhalefet partisi BDP, gurubunu Diyarbakır’da topluyor.
Eeee, meydan kime kalıyor?
Burada da bir protokol karmaşası yok mu?
Onu da siz düşünün…
|