Mavi Marmara konusundaki Birleşmiş Milletlerin raporu, füze kalkanı, protokol sıralamasında cübbenin öne çıkması, postalın gerilere düşmesi, Akdeniz’in ısınması, İsrail ile kayıkçı kavgası falan gibi konularla gündem belirlenirken, bir bayram tatilini daha geride bıraktık.
9 günlük tatil süresinde, yollar yine kana bulandı.
Gazetelerimiz, trafik kazalarında ölenlerin sayısında çelişkili rakamlar veriyorlar.
Kimi gazetede ölü sayısı 168 olarak verilirken kimi gazetemizde bu sayının 175 olduğunu okuyoruz.
Yaralı sayısında da durum aynı.
Bazı gazeteler yaralı sayısını 772 olarak veriyor bazıları da 800 ün üstünde diyor.
Bayramları bayram gibi yaşamayı öğrenemediğimiz gibi, bayram nedeniyle 9 günlük tatili yakınlarının yanında geçirmek için yollara dökülenlerden kaç kişinin trafik kazalarında öldüğünü, kaç kişinin yaralandığını bile sağlıklı bir rakamla öğrenemiyoruz.
Hani sık sık normalleştiğimizde söz ediliyor ya!
Normalleşme, yollarda yaşanan trafik kazalarında can vermekse, yere batsın böyle normalleşme.
Her bayram öncesi ve sonrası birçok eve trafik bombası düşüyor.
Aşırı hız, hatalı solama, dikkatsizli ve uykusuzluk ana nedenler.
Bayram yapalım derken, kazalarda ölenlerin cenaze törenleri yansıyor televizyon ekranlarına.
Yapılan duble yollarla övünmekten, trafik kazaları için önlemler üretmeye fırsat bulamıyoruz.
Trafik konusunda eğitici programlar yapması gereken televizyonlarda, böyle bir programa rastlayamıyoruz.
Televizyonlarımız, kimin eli kimin cebinde programlarıyla, çöpçatan programlarıyla, kim giydiğini kendine daha iyi yakıştırıyor programlarıyla, bir gecede şöhret nasıl yakalanır programlarıyla bezeniyor.
Eğitimmiş, halkı bilinçlendirmekmiş, hak getire.
Bu arada, her olumsuzluk için “eğitim şart canım” söylemiyle ve şaka gibi eksiğimizi birbirimizin yüzüne karşı haykırıyoruz o kadar…
Sonra da oturup trafik kazalarında can veren yurttaşlarımıza ağıtlar yakıyoruz.
Her bayram öncesi ve sonrası yaşanan bu trafik kazaları ile yolların kan gölüne dönmesi konusunda kılını kıpırdatan bir kurum, bir kuruluş gördünüz mü?
Ben görmedim de…
Nüfus planlaması ile ilgili bir politikası olmayan devlet, belki de bu planlama işini trafik canavarına bırakmış diye düşünmeden edemiyorsunuz.
Kimi gazeteye göre 168, kimine göre 175 kişinin bayram tatili için çıktığı yollarda ölmesi, ailelerinin, yakınlarının bayramının zehir olması, geçmiş bayram tatillerini de göz önüne getirerek, bu konuda herhangi bir önlem alınmadığının kanıtı değil midi?
Her sürücünün başına bir trafik polisi tabi ki koyamazsınız ancak çeşitli eğitim programlarıyla sürücüleri bilinçlendirme o kadar zor olmasa gerek.
Kıytırık programlardan eğitim programları yapmaya fırsat bulabilirsek…
|