“Muhteşem Yüzyıl” yeniden başladı.
“Öyle Bir Geçer Zaman ki” de başladı.
“Kurtlar Vadisi” başladı başlayacak.
Başka…
“Yaprak Dökümü” iyi ki bitti.
Daha ne diziler başlayacak?
Biz de dizi manyağı olacağız, izledikçe izleyeceğiz.
Zaten öyle değil miyiz?
Dizi de dizi.
Televizyon da televizyon…
Aldatmacanın, uyutmanın şahı.
Bize diyorlar ki “siz, bizim size dayattığımız, yutturduğumuz dizileri izleyin, gerisine kafanızı yormayın…”
Biz de öyle yapıyoruz zaten.
Başka seçeneğimiz mi var?
Adalet konusunda bir “petroçelli” dizisi vardı.
Hayran kalmıştık.
Bir “Dallas” dizisi vardı.
Pamella ile yatıp Suellen ile kalkıyorduk.
Ceyar’ın cennetlik kardeşine yaptıklarında dolayı Amerika’yı işgal etme konumuna getirilmiştik.
Bu diziden dolayı gelişen duygularımızla Amerika’yı işgal edemedik ama Amerika bizi işgal etmekten beter etti
Biz Amerikan dizilerini izlemekten işin farkına varamadık.
Kurtlar Vadisi Irak’a girdi, mutlu olduk.
Muhteşem Yüz Yıl da Sultan Süleyman’ın yatmadığı kadın kalmadı, “biz erkek milletiz zaten” diye övündükçe övündük.
Allah’ın Amerikası geldi, Diyarbakır’a, Malatya’ya füze kalkanı kurdu, üstelik bir de “sizi korumak için” dedi.
Kendimizi korumaktan aciz olduğumuzu yüzümüze vurdu, anlayamadık.
“Yahu Amerika bizi çok seviyor canım” diye de mutlu olduk.
Parasını ödeyip satın aldığımız heronları, bize satan İsrail’e tamir için yolladık, “tamir hala bitmedi” dediler, inandık.
Mısır’a gidip bize heronları satan, tamir için gönderdiğimiz bu heronları geri göndermeyen İsrail’e verdik veriştirdik.
Biz büyümeyi düşünmezken, birileri çıkıp “sizi büyüteceğiz, Ortadoğu’nun lideri yapacağız” diye gaz verenlere inandık.
Tarım toplumu muyuz, sanayi toplumu muyuz, hayvancılığın neresindeyiz düşünmeden, dost ve müttefik bildiğimiz dünya ağası tarafından “yahu siz Ortadoğu’nun her şeyisiniz” gazıyla ne yaptığımızı, ne yapacağımızı anlayamaz hale geldik.
Bırakın sıradan insanları, en büyük istihbarat örgütümüzün başındakilerin dinlendiği gün gibi ortaya çıktığında bile pişkinliği elden bırakmadık.
Biz ne yapıyoruz?
Mısır’da Arabi ahkamlar kesiyoruz.
Yahu ben kafayı yiyeceğim.
Neler yazıyorum bugün?
Ne yazdığımı ben biliyor muyum ki?
Allah beni affetsin.
Daha ne diyeyim?...
|