Birileri bizden bir şeyler gizliyor ama bu hengamede kimin, ne gizlediğini anlayamıyoruz.
Örneğin; Deniz Feneri adında bir davanın tam gündeme geldiği sırada, Somali diye bir konu çıktı ki haberler, yüreğimizi burkacak biçimde verildi.
Biz de Deniz Feneri davasını unutuverdik…
Körük, bizim çocukluk dönemimizde bir mutfak aracıydı.
Anamız, ocak sönmek üzereyken iki zeytin odunu daha atar, onların da çabuk tutuşması için körük kullanırdı.
Körük, ilkel bir klima cihazıydı.
Hani “yangına körükle gitmek” diye bir tabir var ya!
Körük işte o körük…
Ortadoğu kaynıyor.
Düne kadar kahvaltıya gidip geldiğimiz Suriye, dostane ve ticari ilişkiler kurduğumuz İsrail ile bugün kanlı bıçaklı duruma geldik.
Neden?
Bir şeyleri mi gizliyoruz yoksa?
Bu “gizleme” sözcüğünün literatürdeki adına “kamuflaj” deniyor.
Hadi bir daha sorayım;
Bunca gerginlikle, bunca ateşe körükle gitmekle neleri kamufle etme çabasındayız?
“PKK da görevini yapıyor biz de görevimizi yapıyoruz” ne demek?
Böyle bir söylemden bir şey anlamadım da ondan soruyorum.
Allah aşkına bu ne demek?
Şehitler toprağa verilmeden önce, cenaze namazlarından sonra imam haykırıyor; “hakkınızı helal ediyor musunuz?”
Cemaat hep bir ağızdan bağırıyor;
“Helal olsun.”
Ne hakları var ki utanmadan, sıkılmadan “helal olsun” diye bağırıyorlar anlayamıyorum.
Birde 40 yıldan buyana “şehitler ölmez vatan bölünmez” diye bas bas bağırıyoruz.
Oysa her gün şehit cenazelerine koşuşturuyoruz.
Şehidin cenaze namazını kıldıran imamın, “hakkınızı helal ediyor musunuz?” sorusu beni rahatsız ediyor.
Bizim onlarda ne hakkımız olabilir ki?
Onların bizdeki hakkını, bizim için öldüklerini düşünmeye yüreğimiz yetmiyor.
Bunu bile bile ve utanmadan “helal olsun” diye haykırıyoruz.
Bizden, yani halktan bir şeyler gizleniyor ama ne?
Bu yaşanan olaylar, bizden gizlenenlerin üstünü ötmek için olabilir mi?
74 milyonluk cennet bir ülkede yaşayanlar uyku halinde mi yoksa?
Şiddeti, gerginliği şişiren körük, ne zaman ve nasıl susacak?
Yoksa bizim tamamen susmamız mı bekleniyor?
Eğer böyle bir şey isteniyorsa, herkes sussun ki gül bahçesinde bülbül sesleri dinleyelim.
Ya da ne çıkarsa bahtınıza mı?...
|