Geçtiğimiz gün sabaha karşı yine yüreğimiz yandı.
Henüz hayatının baharında, gencecik askerler, vatanı korurken şehit oldular.
Biz bu filmi 1984 yılından bu yana ve yüreğimiz yana yana seyrediyoruz.
Ardından da “kanları yerde kalmayacaktır” “şehitler ölmez, vatan bölünmez” “şehitlerimize Allahtan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diliyoruz” “kahrolsun PKK” söylemleriyle geçiştiriyor ve bir süre sonra da unutuveriyoruz.
Kaçıncı şehidimiz olduğunu bile unuttuk.
Terörü böyle çığlıklarla bitiremeyeceğimizi hala anlayamadık.
Hala saldırgan ve çirkin politikaların ucundan tutmuş, birbirimizi çekiştirip, birbirimize sataşıp duruyoruz.
Bir gün önce de polisler şehit edilmiş, siviller öldürülmüştü.
Bir gün sonra 24 asker şehit, bir o kadarı da yaralı.
Bizim politikacılar sataşmalarını sürdürüyorlar.
Etmeyin, eylemeyin…
Bu güne kadar çözüm üretilememiş, bulunamamış bu kanlı terörü bitirmek için bir araya gelin hiç olmazsa.
Terör olayından sonraki ilk açıklamalarda yine bir değişiklik yok.
İsterseniz bir kaçını sıralayalım;
Cumhurbaşkanı Gül; “Bu saldırıların intikamı büyük olacaktır ve misliyle de alınacaktır…”
Başbakan Erdoğan; “Azizi milletim, öncelikle hepimizin başı sağ olsun. Rabbimden Hakkari’nin Çukurca İlçesinde vatan savunması esnasında şehit düşen güvenlik görevlilerimiz için rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun.
Şu an itibariyle uluslar arası hukukun öngördüğü ölçüde sıcak takip olmak üzere geniş çaplı operasyonlar devam ediyor.
Medyayı yine duyarlı olmaya davet ediyorum. Bugün suçlamak, eleştirmek, hamaset, istismar ve tahrik tohumları ekmek yerine dayanışma içinde olmak zorundayız.” Bu minval üzere sürüp gidiyor başbakanın açıklaması.
Başbakan Yardımcısı Arınç; “Bize bu acıları yaşatanları Allah helak etsin.”
Gaziantep Milletvekili Bakanımız Fatma Şahin de twitter üzerinde mesaj vermiş. Onun twittir deki açıklaması da şöyle; “Şehitlerimize Allahtan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diliyorum…”
Bakan Ertuğrul Günay ise ağlayarak; “bunlar ne yapmaya çalışıyor?” diye soruyor ama kime sorduğunu anlayamıyoruz…
Amerika’nın Ankara büyükelçisi Ricciardone de açıklama kervanına katılmış. O ne diyor? “Hakkari Vilayetinde vuku bulan trajik hadiseleri en kuvvetli şekilde kınıyorum…”
Onun da kınama kuvveti gazetelere böyle yansıyor.
Açıklamaların tümünü buraya almama gerek yok.
Çünkü herkes açıklama yapıyor.
Yani böyle hassas bir konuda bile ağzı olan konuşuyor.
1984 yılından bu yana bizim devlet adamı olarak bildiklerimiz, konuşmaktan başka ne yaptı?
Yarın bunu da unutacağız.
Şimdiye dek böyle yapmadık mı?
Biz istediğimiz kadar “şehitler ölmez, vatan bölünmez, şehitlerimizin kanları yerde kalmayacaktır” diye bas bas bağıralım.
Şehitler ölüyor, vatan neredeyse bölünüyor…
|