Adamın biri gitmiş, üzerinden güneş batmayan krallık İngiltere’de, Bekıngım Sarayı’nın ucuna bir gecekondu yapmış.
Sarayın muhafızları yakalamış, “ulan sen kimsin?” diye sormuşlar.
Adam; “ben Türkiye’den geldim” demiş…
Garibi himayelerine almışlar.
Eee koskoca krallık, asamazlar ya!
Bu saçmalığı neden yazdım?
Belki ilgi çeker diye.
Belki bu yazımın okunmasına yardımcı olur diye…
İmdiiii, başbakanla beraber Somali’ye koşa koşa giden süper starlar, sanatçı müsveddeleri, zübükler, yalakalar, aman Van’a, Erciş’e gitmesinler diye dua ediyorum.
Somali’ye gittiler de ne oldu?
Somali kurtuldu mu?
Van’a gitseler ne olur?
Kendi vitrinlerinin daha da ishal olmasını sağlarlar, olur biter.
Van yine eski Van.
Vanlı yine yaralı Vanlı…
Erciş yine eski Erciş.
Ercişli yine depremin vurduğu battaniyesiz Ercişli…
Başbakan gitse ne olur, bakanlar gitse ne olur, palyaçolar gitse ne olur?.
Ölen ölür, kalan sağların eline, onca yardıma karşın bir lokma ekmek, bir şişe su, bir battaniye, bir çadır bile geçmez.
Amacım kimseye haksızlık etmek değil.
Başbakan 5 bakanını yanına alıp, kendisine tahsis edilen özel uçaklardan biriyle Van’a gitti.
Hatta ve hatta ciğerparesi kızını da yanında götürdü ki kendi yaşamıyla Van’dakilerin yaşamını kıyaslasın diye.
Deprem yarası çeken Vanlıların gözüne dizine dursun.
Hala “yiyecek içecek yok, çadır yok, battaniye yok” diye bağırıyorlar.
Üzerinden güneş batmayan koskoca İngiltere Krallığında, Bekıngım Sarayı’nın bir köşesine gecekondu yapan Türk’ü düşünemiyorlar.
Hatta öyle biri akıllarına bile gelmiyor.
Belki de biliyorlar ama düşünmek istemiyorlar.
Belki de akıllarından geçirseler suç sayılacağından korkuyorlar.
Çünkü o üzerinden güneş batmayan İngiltere Krallığında, Bakıngım Sarayı’nın kıyısında gecekondu yapan adamın, hayatlarını “güncellediğini” biliyorlar.
Eeee, artık bu yazı da okunur hale geldi sanırım…
Okunmasa da olur.
Neden?
Çünkü fincancı katırlarını ürkütüyoruz da ondan.
|