Her mesleğin, her işin, her konunun iyi olanı -kötüsü demiyorum- iyi olmayanı vardır.
Böyle iyi olanlar ve olmayanlarla yaşamımızın her diliminde karşılaşırız.
Örneğin, iyi adam deriz.
İyi futbolcu, iyi doktor, iyi usta, iyi gazeteci, iyi yorumcu, iyi profesör, iyi tiyatrocu, iyi politikacı gibi ve bunlara benze birçok söylemlerle sık sık karşılaşmışızdır.
Futbolcu, kıvrak bir çalımla arkadaşına gol pası verir, o da gol atar.
“İyi futbolcu canım, baksana golü nasıl da hazırladı” deriz.
Hastamızı şifa bulmak için doktora götürürüz, doktor hastaya bakar, reçetesini yazar ve hasta ilaçları alıp kullandıktan sonra sağlığına kavuşur.
“İyi doktor” deriz…
Aldığı eğitim gereği adamın görevi zaten doktorluk, hastayı sağlığına kavuşturmak diye düşünmeyiz.
Bir gazetede hoşumuza giden haberi okur, haberi yapan için “iyi gazeteci” deriz.
Gazetecinin görevinin haber yapmak olduğunu unuturuz.
Adam okumuş, çalışmış, didinmiş ve mesleğinin son aşamasına gelmiş, profesör olmuş, bir olay sonucu “iyi profesör canım, adam boşuna mı profesör olmuş?” diye ahkam keseriz.
Adamın işi oyunculuktur, tiyatroda, sinemada belli bir noktaya gelmiştir, “harika oyuncu” diye yaftalarız.
Adam zaten tiyatro oyuncusu ya da sinemacı.
Hiç önemli değil, biz bugün onun iyi olduğuna hemencecik karar vermeden o iyi bir tiyatro ya da sinema oyuncusu olamaz sanki…
Bir iş yaptırırız, yapana “eline sağlık usta” deriz.
Çırağa yaptırsak öyle yapamaz.
Adam usta.
Tabi ki usta diyeceğiz.
Böyle bir girizgahı neden yaptım?
Politikacılığın bir meslek olmadığını ancak halkı yönetme sanatı olduğunu bildiğim için yaptım.
Adam politikacı.
Kendi düşüncesini söyleyemeyen, liderinin gözüne girebilmek için her türlü şaklabanlığı yapan, her oylamada lideri parmak kaldırıyorsa kendisi de parmak kaldıran bir insan tipi.
Şimdi biz bu tiplere “iyi politikacı” diyebilir miyiz?
Diyemeyiz.
Dersek, öteki tarafta Allah dilimizi yakar.
xxx
Bir kalabalığın “olaysız” dağıldığı, bir trafik kazasının “can kaybı” olmadan geçiştirildiği haberse, buyurun bol bol okuyun.
Bir de kalabalık “olaylı” dağılsa ya da trafik kazasında “can kayıpları” yaşansa, o zaman nasıl haber olur?
Seçilmişlerinin sokakta eylem yaptığı bir ülkede yaşıyoruz.
Yüce meclis güvenirliğini, sıcaklığını, kutsallığını yitirmiş neredeyse.
Böyle bir ülkede kahramanlıkla soytarılığın birbirine karıştırılması da normal olsa gerek.
Çünkü benim cennet ülkemde kahraman kim, soytarı kim birbirine karışmış durumda.
Konumuzu güncellersek, Van’da yaşanan deprem sonrası mağdur kim, yağmacı kim, ölen kim, kalan kim, kahraman kim, soytarı kim birbirine karışmış durumda değil mi?...
|