7.2 lik depremde ölenlerin, yaralananların sayısı daha belli değil ama politikacı ha babam de babam konuşuyor.
Ya sabır…
7.2 nin yaraladığı yapılar, 5. 6 ile çöküverdi.
Ölü ve yaralı sayısı yine belli değil ama politikacı yine konuşuyor.
Ya sabır…
Çadır için valiliğin önünde toplananlara su sıkılıyor, biber gazı sıkılıyor, deprem çığlığına dayak atılıyor.
Ya sabır…
Yıkılan bir otelin sahibi, yakınları uyuşturucudan tarihi eser kaçakçılığına kadar şaibeli imiş.
Ya sabır…
Van’daki 5.6 lık ikinci depremden bir gün sonra 10 Kasım.
Neydi 10 Kasım?
Büyük kurtarıcı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü.
Ata anılacak.
Anıtkabir doldu taştı.
Ankara, İstanbul, İzmir başta olmak üzere tüm yurtta Atatürk anıldı.
Haberlerde yoktu.
Çünkü ölünün, yaralının, hasarın ne olduğu bilinmeyen deprem haberleri birinci sırayı almıştı.
Ya sabır…
Banim yaygın ve saygın basınım, iktidara teslim olmuş televizyonlarım vermese de cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal, cennet yurdumun her köşesinde anıldı.
Peki, ben satır aralarında neden ya sabır çekiyorum?
Tüm gazeteler, tüm televizyonlar (birkaçı dışında) depreme kilitlenmişti.
Bunca dikkate ve yayına karşın ölen kaç kişi, yaralanan kaç kişi, enkaz altında kaç kişi var belli değil.
Ya sabır çekmekten başka elimden bir şey gelmediği için, bana da ya sabır çekmek düşüyor.
Hem de dişlerimi sıka sıka…
Sonuç;
10 Kasım günü, cumhuriyeti kurup bize emanet eden, dünyanın ezilen tüm toplumlarının örnek aldığı büyük adam Mustafa Kemal Atatürk, yaygın ve saygın basın ile iktidara teslim olmuş televizyonlarda yok.
Yine bir kaçı dışında demeyi de ihmal etmeyeyim.
Canım sıkılıyordu.
Ne yapayım diye düşünürken, televizyon kanallarını zaplamaya başladım.
Bir de baktım Kurtlar Vadisi başlamış.
Oturup Kurtlar Vadisi’ni izledim.
Sakinleştim mi?
Ya sabııırr…
|