Başbakan sindirim organlarından birinden, küçük bir operasyon geçirmiş.
Operasyon, kapalı usulle (laparoskopi) yapılmış.
Geçmiş olsun.
Acil şifalar diliyoruz.
Başbakan bu küçük operasyonu Marmara Üniversitesi Araştırma Hastanesinde geçirmiş.
Hadi bakalım, gündem yine değişti.
Burada bir fıkra anlatmadan geçemeyeceğim;
Delikanlı askere gitmiş, 3 ay sonra anasına bir mektup yazmış; “ana onbaşı oldum…”
3 ay sonra bir mektup daha; “ana çavuş oldum.”
3 ay sonra bir mektup daha, “ana mutfak sorumlusu oldum.”
Aradan 3 ay daha geçmiş, anaya oğlunun öldüğü haberi gelmiş.
Yüreği yaralı ana başlamış feryat etmeye; “hem onbaşıyıdı, hem çavışıdı, hem matbak sorumlusu idi, can mı dayanır bunca işe…”
Fıkra işte, başbakanın geçirdiği operasyonla hiçbir ilgisi yok.
Televizyonlarda her ne kadar ilk haber olarak verilse de sosyal paylaşım sitelerinde çeşitli hastalıklar, çeşitli senaryolar üretiliyor.
Ayıp ayıp…
Bir ülkenin başbakanı acilen bir operasyon geçirecek, bu operasyonun ne olup olmadığı fısıltı gazetelerinden duyurulacak.
Başbakan 26 kasım günü Cuma namazını Şakirin Camiinde kıldıktan sonra ilkin evinde dinlenmeye çekilmiş, sonra mezar ziyareti yapmış ve daha sonra acilen hastaneye kaldırılmış.
Her türlü toplantılar iptal…
Stres, stres, stres…
Eeee, n’olacak bu memleketin halı?
Yok yok üzülmeyin.
Memleketin hali iyiden de daha iyiye gidiyor.
Nasıl mı anladık?
Baksanıza 2011 den 2012 ye geçiş gecesinde çekilecek olan Milli Piyango’nun büyük ikramiyesi 40 milyon lira olarak açıklandı.
Piyango biletleri bugün piyasaya sürülüyor.
Yani bizim devletin resmi kumarına, bin bir umutla yatıracak paramız daha gani…
Hele piyangodan bir çıkmasın, seyreyleyin bizdeki figanı.
xxx
Arap Baharı diye nemenem bir şey olduğunu hala anlayamadığım bir dönem yaşıyoruz ya!
Şu işe bakın ki Arap Birliği bir türlü bahar yaşayamıyor.
AB (yanlış anlaşılmasın, Avrupa Birliği değil, Arap Birliği) bir karar almış, Suriye’ye çeşitli yaptırımlar uygulayacakmış.
Arap Birliği’ne üye olan bazı ülkeler bu yaptırıma karşı çıkmışlar.
Normal.
Biz Avrupa Birliğinin kapısında yıllardır takla atarken, Avrupa Birliğinin sağlam bilinen omurgası çatırdamaya başladı.
Dünyanın şu haline bakın.
Ne düşünüyorum biliyor musunuz?
Bizim Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar, kafasını Ergenekon’dan, spordan, şikeden falan kaldırıp, bu gibi işlere yorsa diyorum ama o da kendini zor işlere adamış, ha babam de babam uğraşıp duruyor.
Bana sorarsanız milletvekili olduğuna belki de pişman olmuştur.
Gazetecilik “vazifesini ifa” ederken daha bir serbestti.
Şimdi parti disiplinine takılıyor galiba…
İşte günlerimiz böyle laklakıyla geçip gidiyor.
Yarın mı?
Yarını boş verin…
|