Co Baydın diye biri geldi, herkesi baydı gitti.
CHP’yi baydı.
MHP’yi baydı.
Başbakan zaten baymıştı.
CHP’li Loğoğlu, “Amerika bizim canımız, feda olsun kanımız” mealinde demeçler vermeye başladı. “Bizde anti-amerikancılık yok” dedi
Parti yönetiminden tık yok.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, “aman, başbakan hemen sağlığına kavuşsun da partisinin içinden yükselen muhalif sesleri kessin, biz iyiydik” moduna girdi ve bu mealde demeçler vermeye başladı.
Parti yönetiminden tık yok.
Hala futbolda şike, hala serbest bırakılanlar, hala tutuklu kalanlar…
Birileri bizimle dalga geçiyor ama kim, kimler?...
Tutukluluk süresinin kısaltılması istemine, Adalet Bakanından veciz yanıtlar geliyor.
“Tacizciler de serbest kalır” diyor.
Bırakın bu konuda tutarlı yasalar çıkarmayı, kanun hükmünde kararname bile aklından geçmiyor.
Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıl mı 7 yıl mı diye cevval halkım oyalanırken, bu konuda çıkıp açık seçik konuşan bir “devlet adamı” yok…
İlaç vurgunculuğunda sağlık bakanlığı ne yaparsa yapsın, sonuç ilaç alan halka dayanıyor.
İlaç üreten firmalara ses yok.
Ve Sağlık Bakanı televizyonlara çıkıp, inatla bunun böyle olmadığını savunuyor.
Her şeyi doğru bildiklerini sananlar, her şeyi doğru yaptıklarına inananlar tam bir dayatma içinde.
Hasta ilaç sıkıntısı yaşıyor, hastadan tık yok.
Eczacı zararda, eczacıdan tık yok.
Doktor iki arada bir derede, doktordan tık yok.
Şeker hastasından tık yok.
Kalp hastasından tık yok.
Kanser hastasından tık yok.
Tansiyon hastasından tık yok.
Eeee, bana ne?
Bende de tık yok o zaman.
Tık çıksın mı?
Yahu bunca yazıyı neden yazıyoruz biz?
Kafayı bunca neden yoruyoruz biz?
Hadi bizden de tık…
Biz şimdi şike - mike, mele - molla ile uğraşalım.
Ülke büyüyor canım, büyüdükçe büyüyor.
Bunları bırakıp, büyümeyi bir de biz fark edebilsek…
Kalın kafalıyız ya!
Fark etmesine edeceğiz de kim bilir ne zaman?...
|