AKP’li adaylar meyhane meyhane dolaşıp politika yaparken, CHP’li aday da her mahalleye kuran kursu açma sözü veriyor…
Bu tür haberleri gazetelerde okuyunca gülmekten kendime gelemiyorum.
Tam bir kara mizah örneği.
Zikri ayrı fikri ayrı dervişlerden geçilmez oldu.
Hele böyle yoğun geçen seçim dönemlerinde, politika yapanlar aynaya bakmadan üfürdükçe üfürüyorlar.
Meyhanede politika yapana, “yahu hani sen dindardın, meyhanede ne işin var?” diye soran yok.
Kuran kursları açma sözü verene, “yahu hani sen bu tür eğitimlere ateş püskürüyordun” diyen yok…
Politikacı almış başını gidiyor.
Amaç; hedeflenen yere, ne pahsına olursa olsun varmak.
Tam bir Makyavelist anlayışla her şeyin, her söylemin, her davranışın “mubah” sayıldığı bir dönemden geçiyoruz.
Televizyonlarda program üzerine programlar yapılıyor.
Kendisine biçilen bedeli ödeyen, kamaraların karşısına geçiriliyor.
Ödediği kadar konuşturuluyor.
Varsa aksini iddia eden, buyursun tartışalım…
Halkı yönetmek gibi kutsal bildiğimiz bir görevi olan politikanın, bu kadar ayağa düştüğü görülmüş değil.
Herkesin meşrebine göre ahkam kestiği bir dönemde, politikaya soyunanların da işleri pek kolay değil.
Çünkü herkes her şeyi biliyor.
Tamam, herkes her şeyi biliyor da bu herkesin derin bilgisi bizi nereye getirmiş?
İşte bunu araştıran, soruşturan yok.
Bakar mısınız? İç politika ile dış politika birbirine karışmış duruma geldi.
İç politika konusunda anlaşırız, “kol kırılır, yen içinde kalır” hesabı yaparız.
Ya dış politika – sızlıkta yaşananlar…
Diplomasinin, “masadaki savaş” olduğu bilincine varamayanlar, iç politika ile dış politikayı birbirine karıştırıyor desek yanlış olmaz.
Biz bu gidişle bir yerlere varmaya varacağız da, “binmişiz bir alamete, gediyoz kıyamete” tekerlemesinin tam yeri ve zamanı değil mi?
Günümüz politikası kimlik değiştiriyor.
Politika, halkı yönetmek olarak kutsal bilinen elbisesini çıkarıp, kimsenin bulamayacağı bir yere asmış, yalan – dolan, kandırmaca – aldatmaca elbisesini sırtına giymiş, hepimizin gözüne baka baka ve elini kolunu sallaya sallaya bize şirin görünmeye çalışıyor.
Aman ha aman !...
Sakın aldanmayın.
Beş yılda bir adam yerine konulmanın keyfini sürmek için, oyunuza namusunuz gibi sahip çıkın.
Aman diyorum…
Aman ha aman!...
|