Bizim kadar gündemi bu kadar hızlı değişen bir başka ülke var mıdır, bilmiyorum…
Bu nedenle gelişmeleri izlemek ve konularla ilgili düşünceler geliştirmek son derece de önemli….
Onun için, olup biteni doğru değerlendirmek ve ona göre hareket etmek gerekmektedir.
Ne oluyor şu son yaşanan süreçte farkında mıyız? Anlamak için etrafımıza biraz göz atalım isterseniz…
Bunu söylerken bizim Genelkurmay Başkanı’na onbaşı denilmesini kastetmiyorum…
“Artık özerklik yetmez, bağımsızlık istiyoruz.” türünden sözleri de bir tarafa bırakalım…
Yine bir milletvekilinin “silahları bırakmayı hiç tartışmıyorum, silah Kürt’ün sigortasıdır” türünden sözleri de önemsemeyelim ama tüm bunların yanında…
Ya Genelkurmay Başkanı’nın “terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla içeri atılmasına ne demeli…
Aslında olayları değerlendirirken mutlaka iki yönüyle birlikte değerlendirmeli yoksa sadece tek taraflı yapılan bir değerlendirme herkes için son derece yanıltıcı olacaktır…
Yani anlayacağınız…
Bir taraf, ülkenin bir parçasının koparılmasını açıkça tartışma konusu yaparken…
Bu hiç önem kazanmaz ve neredeyse hiçbir tepki gösterilmezken…
Üstelik silahlı terör örgütünün savunulması bile dikkatleri yeteri kadar çekmezken…
İş Genelkurmay Başkanı’na gelince “Terör örgütü kurmak” falan gibi suçlamalar gırla gidiyor…
Düşünebiliyor musunuz bir tarafta bir terör örgütü var ve açıkça savunulabiliyor,diğer tarafta ise onunla yıllardır mücadele eden TSK’nin eski komutanı ortada ciddi hiçbir delil olmadan içeride…
Bu arada…
Hani demokrasinin güvencesi, özgürlükler ülkesi AB, o ne diyor bu işe hiç baktınız mı?
Bunun dışında AB’den proje adı altında para alan her türden örgüte bakın konuyla ilgili herhangi bir tepkileri var mı?
Nasıl olabilsin ki, atalarımız yıllar öncesinden “Gavurun ekmeğini yiyen onun kılıcını sallar.” Dememiş mi?
Ekmeklerini yiyip, pardon, proje yapıp yani kolay para kazanmak, AB ülkelerinde fink atmak, onlarla konferanslar düzenleyip o ülke senin bu ülke benim türünden avanta geziler yapmak dururken, neden seslerini çıkarsınlar ki…
Zaten AB kendi krizdeki ülkelerini bile kurtaramazken niye para dağıtıyor sanıyorsunuz…
O dandik projelerinize para dağıtıyor ki…
Siz de onların büyük projelerine onay veresiniz ya da başka bir deyişle en azından sessiz kalasınız…
2008 yılında yayınlanan Katılım Ortaklığı Belgesi ne diyordu:
“Ordu sivil otoritenin emrine girecek, siyasi konularda müdahalesinin önüne geçilecek.” ben biraz kısalttım ama meali bu…
Diyeceğim bölücülüğün ve dinciliğin önünün açılması da, TSK’ye yapılanlar da bir AB projesidir…
Ve her zamanki gibi bunun da kod adı demokrasidir…
|