Güzel konular yazmak istiyorum, gözlemliyorum, araştırıyorum, düşünüyorum, inanır mısınız, bulamıyorum.
Her taraf vıcık vıcık çelişki.
Her yan pislik üstüne pislik.
Güzel şeyler var da ben mi göremiyorum acaba diye kendimi sorguluyorum, bulamıyorum.
Muhalifiyle, muvafığıyla sohbet ediyorum, hiç gitmediğim kahvehanelere gidip tanımadığım insanlarla diyalog kuruyorum, haline şükreden kimseye rastlayamıyorum.
Televizyon, gazete haberlerine bakıyorum, bir – iki tanesi dışında tüm haberler, kendi sorunlarımızı halletmişiz, dünyaya çekidüzen vermeye çalışıyormuşuz havasında.
Bende mi bir tuhaflık var, toplum mu tuhaflaştı anlayamıyorum.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı olan bir profesörün, kendi öğrencisi ile iletişim kuramadığı haberini, hayretler içinde okuyorum.
Başbakanın “gelse ne olur, gelmese ne olur” diye çıkıştığı Amerikalı yazarı, ana muhalefet partisi CHP liderinin bir mektupla Türkiye’ye davet ettiği haberine bayılıyorum.
Paul Auster adındaki Amerikalı yazarın son kitabı “Kış Günlüğü” bir ay içinde ikinci baskısını yapmış. İlk baskısının sayısı 21 bin imiş.
Yazarın 23 kitabı Türkçeye çevrilmiş.
Adam zaten köşeyi dönmüş.
Şimdi başbakanın “gelse ne olur, gelmese ne olur” diye kükremesine hak vermez misiniz?
Vallahi yerden göğe kadar haklı.
Zaten Türkiye de adamın umurunda sanki.
İşte taaa Amerikalardan gazel okumuş.
CHP liderinin davetine nasıl yanıt vereceğini de merak etmiyor değilim hani.
Üstelik başbakan yardımcısı Arınç, Paul Austar’in Atatürk’e çok benzediğini bile dillendirmeye başladı.
Du bakali nolecek?...
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Hüseyin Çelik, “gençliğe hitabe ayet mi?” demiş.
Haşa, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ayet olabilir mi?
Mustafa Kemal yaşasaydı, bizim Gaziantep’ten seçip Ankara’ya yolladığımız milletvekili için, Gazianteplilere küsmez miydi?
“Ben sizi Gazilik unvanı ile taçlandırıyorum, siz kalkıp kimlere oy veriyorsunuz?” diye sormaz mıydı?
“Benim gençliğe seslenişimi, ayet ile karıştırmak, kutsal dinimizin siyasete alet edilmesi değil midir?” diye kaşlarını çatmaz mıydı?
Malatya’nın Kürecik İlçesine kurulan füze kalkanı işler duruma getirilmiş
Yani efendim, füze kalkanı çalıştırılmaya başlanmış.
Ancak bizim toprağımızda kurulan bu füze kalkanının komuta merkezi, bizim toprağımızda, dolayısıyla bizde değilmiş.
Bizim toprağımızda kurulan füze kalkanının elde ettiği istihbaratı, bizim toprağımızda olmayan kumanda merkezi İsrail ile paylaşacakmış.
Komşu ülke İran’ın yerinde olsanız, bu işe ne derdiniz?
Aldığınız doğalgaz için indirim isteğini İran’a kabul ettirebilir misiniz?
Hadi buyurum iyi ve güzel konular bulun da yazın bakalım…
|